Bir öğretmen olarak motivasyonu yüksek olan öğrencilerin öğrenmeye daha istekli olduğunu biliriz. İçsel ve dışsal etkenlerle öğrencilerin motivasyonunu artırmaya çalışırız. Burada önemli olan içsel etkenler ile öğrencinin motive olmasıdır. Kısa süreliğine de olsa dışsal etkenlerde motivasyonu artırabilir fakat sürekliliği yoktur. Önemli olan öğrencilerin kendi içinden gelerek, çaba göstererek amaçlarına ulaşmalarıdır. Her zaman duyduğumuz bir söz vardır: "Çocuğun içinden gelecek." :) Peki öğrencilerimizi nasıl motive etmeliyiz? Bunun için neler yapmalıyız?
1. sınıfa yeni başlayacak öğrencilerimizi kısa sürede tanımalı, onların güçlü ve zayıf yönlerini bilmeliyiz. Öğrencilerimizin güçlü yönlerini ödüllendirmeli, zayıf yönlerini güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapmalıyız. Ödüllendirme sistemimiz mutlaka manevi yönde içsel motivasyonu artırıcı olmalıdır.
Öğrencilerimizin isimlerini kısa sürede öğrenip onları isimleri ile çağırmalıyız. İki ismi olan öğrencilerimizin en çok hangi isminin kullanılmasını istiyorsa bunu öğrenip o şekilde çağırmalıyız. Öğrencilerimizi sıranın sonundaki, öndeki, pencere yanındaki vs. şeklinde çağırmak yanlış bir davranıştır. Önceki rehberlik yazılarım birinde veli toplantıları ile ilgili bir not düşmüştüm. 1. sınıfa başlayacak öğrencilerimizin velileri ile ilk toplantımızı okullar açılmadan yapabilirsek öğrencilerimizi çabuk tanıma şansına sahip oluruz. Burada yapacağımız veli toplantısı öğrenciyi ve aileyi tanımaya yönelik olmalıdır.
Sınıf yönetiminde farklı oturma düzenleri vardır. Sınıfınızın fiziki durumuna ve öğrenci sayınıza göre bu oturma düzenlerini seçebilirsiniz. Benim görüşüm en etkili oturma düzeni U biçimidir. Eğer sınıfınız 24 kişiden az ise ve sınıfınızın fiziki durumu yeterli ise U düzenini mutlaka denemelisiniz. U düzeninde sınıf içi etkileşim daha fazladır.
Dersleri farklı yöntemler ile işlemeye özen göstermeliyiz. Sürekli aynı yöntem ve tekniği kullanırsak bir süre sonra öğrencilerimiz sıkılmaya ve ders verimi düşmeye başlayacaktır. Bunun için derslerin içeriğine göre farklı yöntem ve teknikler kullanarak derslerimizi zenginleştirmeliyiz.
Hergün ilk dersinizin birkaç dakikasında öğrencilerinizi o gün boyunca yapacağınız çalışmalar hakkında kısaca bilgilendiriniz. Örneğin; üçüncü dersimizde matematik dersinde toplama işlemini öğreneceğiz vs. gibi. Bazı öğrencilerinizin ders arasında hemen matematik kitabını açıp ön hazırlık yaptığını görebilirsiniz. İşte bu öğrencinin içsel motivasyona sahip olduğunu gösterir. Bu tür öğrenciler için öğretmen sadece rehber edicidir. Bu tür öğrencilerinize nasıl çalışma yapması gerektiğini anlatmanız yeterlidir. :)
Ders sunumlarında konuşmamıza dikkat etmemiz gerekiyor. Durağan ve sıkıcı konuşmaları bırakın öğrencileri bizler bile dinlemeyiz. Seminer çalışmalarında bu tür durumlarla karşılaşmışsınızdır. Konuşmalarımızda tonlamalara, vurguya dikkat etmeli ve dikkat çekici bir şekilde konuşmalıyız. Yeri geldiği zaman espriler yapmalı konuyla ilgili günlük hayattan farkjlı örnekler vermeliyiz.
Öğrencileriniz sorularınız karşısında alakasız ve ilgisiz cevaplar verseler bile onların bu cevaplarını önemsemeli, fikirlerini ve yorumlarını paylaşmaları için onları yüreklendirmeliyiz. Sorulara yanlış cevap veren öğrencilerimizi doğru cevap için yönlendirmeyi bilmeliyiz.
Ders aralarında öğretmenler odasında sürekli zaman geçirmek yerine zaman zaman öğrencilerimizin arasında olmalıyız. Onları serbest zamanlarında gözlemlemeli, sorunlar var ise çözüm yolları aramalıyız.
Her zaman tutarlı davranmalıyız. Öğrencilerimiz hangi durumlarda nasıl davranılması gerektiğini bilmelidirler. Öğrencilerinizi sevin ve onları her zaman önemseyin. Öğrencilerimizin farklı olduğunu hiçbir zaman unutmamalı ve onların neleri yapıp yapamayacaklarını bilmeliyiz. Bütün öğrencilerimiz akademik olarak aynı seviyede olmayabilir fakat onların kendi seviyelerini zorlamaları için fırsatlar sunmalıyız.
Motivasyon ile ilgili farklı düşünceleri olan öğretmenlerimiz düşüncelerini paylaşırsa sevinirim. :)
31 Ağustos 2017 Perşembe
30 Ağustos 2017 Çarşamba
Uyum Haftası Kitabı
Önümüzdeki eğitim - öğretim yılında 1.sınıfa başlayacak öğrencilerimiz için okula uyum sağlama çalışmaları yapılacaktır. Uyum çalışmaları içn öğretmenlerimize kılavuz kitap gönderilir mi bilemiyorum. Uyum haftasının uzun tutulduğu eğitim öğretim yılında öğretmenlerimize kılavuz kitap gönderilmişti. Kitabın içeriğini yüzeysel olarak inceledim. İçerisinde bütün derslerle ilgili farklı etkinliklere ve çalışmalara yer verilmiş. Sizler uyum haftası sebebiyle hazırlayacağınız planınıza bu kitaptaki uygulayabileceğiniz etkinlikleri alabilirsiniz. Bazı etkinlikler için ön hzırlık gerekmektedir.
29 Ağustos 2017 Salı
Olumlu Sınıf Ortamı
Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir makaleden yola çıkarak olumlu bir sınıf ortamı oluşturabilmek için neler yapmamız gerektiğine değinmek istiyorum. Sonuçta öğrencilerimizin tüm yönlerden gelişimi iyi bir sınıf ortamı ile gerçekleşmektedir. Kuracağımız olumlu bir sınıf ortamında öğrencilerimizin akademik başarısının arttığını göreceğiz.
Olumlu bir sınıf ortamı oluşturmak istiyorsak öncelikler bizlerin yani öğretmenin olumlu, pozitif bir rol model olması gerekmektedir. Her zaman yapıcı bir tutum takınmalıyız. Karşıklaşılan sorunlarda mantıklı çözümler bulmalı ve uygulamasını bilmeliyiz. Bizlerde insanız ve diğer insanlar gibi kişisel veya aile içi sorunlarımız olabilir. Fakat elimizden geldiğince bu sorunlarımızı sınıf ortamına taşımamalıyız.
Öğrencilerimiz büyüklerin gösterdiği davranışları öğrenirler ve onlar da bu şekilde davranmaya çalışırlar. Özellikle ilkokulda öğrenciler için en büyük rol model öğretmenidir. Bu yüzden davranışlarımıza çok dikkat etmeliyiz. Özellikle empati, sabır, hoşgörü ve etkili iletişim gibi sosyal beceriler konusunda kendimizi geliştirmeliyiz. Eğer sınıfınızda sürekli dersin akışını bozan bir öğrenciniz var ise sınıf ortamını nasıl bozduğunu ve ortamdaki diğer arkadaşlarını ve sizi nasıl etkilediğini konuşun. Eğer öğrenciniz iletişime o anda kapalı ise öğrencinizin üstüne gitmeyin. Onunla biresysel olarak konuşabileceğiniz ortamı ve zamanı kollayın. Öğrencinize değer verdiğinizi hissettirin. Sadece sınıfınızda değil okulunuzdaki diğer sınıflardaki öğrencilerin yaptıkları olumlu davranışları örnek olarak kullanabilirsiniz.
Ders aralarında öğrencilerinizin davranışlarını gözlemleyin. Kendi aralarındaki sorunları nasıl çözdüklerini araştırın. Olumlu yaklaşımları sınıfınızda kullanabilir diğer öğrencilerinize örnek olarak sunabilirsiniz. Eğer sorunların çözümünde olumsuz bir durum var ise öğrencilerinizi yönlendirmeye ve bu sorunu nasıl çözmeleri gerektiğini konuşun.
Karşılaşılan sorunlarda negatif çözümler üretmeyin ve öğrencilerinizi cezalandırmayın. Ceza bir öğretmenin başvuracağı bir yöntem olmamalıdır. Öğrencinize bağırarak veya şiddet uygulayarak o öğrenciden istediğinizi elde edemezsiniz. Sonuçta ilkokul öğrencileri onları korkutabilirsiniz, sindirebilirsiniz fakat bu sizin olumlu bir sınıf ortamı kurduğunuz anlamına gelmez. Aksine o ortamda öğrenci zaten öğrenemez. Öğrencilerinize güven vermelisiniz.Onları tüm yönleriyle tanımalısınız. Öğrenciniz sizin ona verdiğiniz değeri anlamalıdır. Bunu öğrencilerinize hissettirmelisiniz.
Sınıfınızdaki kuralları öğrencileriniz ile birlikte oluşturun. Öğrencilerinizle kuralları oluştururken o kuralın neden gerekli olduğunu konuşun. Öğrencilerinize yapabilecekleri sorumluluklar verin. Ayrıca öğrencilerinizin velileriyle de sorumluluk konusu üzerine toplantılar yapaak aile içinde de nasıl öğrencilere sorumluluk verilebilir görüşmeler yapın.
1. sınıfa yeni başlayacak öğretmen arkadaşlarımız için olumlu sınıf düzeni oluşturmak çok önemlidir. Okuma, yazma, matematik vs. öğretirsiniz. Siz olumlu sınıf ortamını kurmadan öğretim kısmına geçerseniz öğrencilerinizi mezun edinceye kadar her ders sınıf sorunlarıyla uğraşırsınız. Fakat sabırla ve etkili iletişimle 1.sınıfın başından itibaren olumlu sınıf ortamını kurmak için çalışırsanız ve bu sınıf ortamını oluşturursanız öğrencileriniz akademik açıdan başarılı, sorumluluk sahibi ve olumlu davranışlar gösteren bireyler olacaktırlar.
Olumlu bir sınıf ortamı oluşturmak istiyorsak öncelikler bizlerin yani öğretmenin olumlu, pozitif bir rol model olması gerekmektedir. Her zaman yapıcı bir tutum takınmalıyız. Karşıklaşılan sorunlarda mantıklı çözümler bulmalı ve uygulamasını bilmeliyiz. Bizlerde insanız ve diğer insanlar gibi kişisel veya aile içi sorunlarımız olabilir. Fakat elimizden geldiğince bu sorunlarımızı sınıf ortamına taşımamalıyız.
Öğrencilerimiz büyüklerin gösterdiği davranışları öğrenirler ve onlar da bu şekilde davranmaya çalışırlar. Özellikle ilkokulda öğrenciler için en büyük rol model öğretmenidir. Bu yüzden davranışlarımıza çok dikkat etmeliyiz. Özellikle empati, sabır, hoşgörü ve etkili iletişim gibi sosyal beceriler konusunda kendimizi geliştirmeliyiz. Eğer sınıfınızda sürekli dersin akışını bozan bir öğrenciniz var ise sınıf ortamını nasıl bozduğunu ve ortamdaki diğer arkadaşlarını ve sizi nasıl etkilediğini konuşun. Eğer öğrenciniz iletişime o anda kapalı ise öğrencinizin üstüne gitmeyin. Onunla biresysel olarak konuşabileceğiniz ortamı ve zamanı kollayın. Öğrencinize değer verdiğinizi hissettirin. Sadece sınıfınızda değil okulunuzdaki diğer sınıflardaki öğrencilerin yaptıkları olumlu davranışları örnek olarak kullanabilirsiniz.
Ders aralarında öğrencilerinizin davranışlarını gözlemleyin. Kendi aralarındaki sorunları nasıl çözdüklerini araştırın. Olumlu yaklaşımları sınıfınızda kullanabilir diğer öğrencilerinize örnek olarak sunabilirsiniz. Eğer sorunların çözümünde olumsuz bir durum var ise öğrencilerinizi yönlendirmeye ve bu sorunu nasıl çözmeleri gerektiğini konuşun.
Karşılaşılan sorunlarda negatif çözümler üretmeyin ve öğrencilerinizi cezalandırmayın. Ceza bir öğretmenin başvuracağı bir yöntem olmamalıdır. Öğrencinize bağırarak veya şiddet uygulayarak o öğrenciden istediğinizi elde edemezsiniz. Sonuçta ilkokul öğrencileri onları korkutabilirsiniz, sindirebilirsiniz fakat bu sizin olumlu bir sınıf ortamı kurduğunuz anlamına gelmez. Aksine o ortamda öğrenci zaten öğrenemez. Öğrencilerinize güven vermelisiniz.Onları tüm yönleriyle tanımalısınız. Öğrenciniz sizin ona verdiğiniz değeri anlamalıdır. Bunu öğrencilerinize hissettirmelisiniz.
Sınıfınızdaki kuralları öğrencileriniz ile birlikte oluşturun. Öğrencilerinizle kuralları oluştururken o kuralın neden gerekli olduğunu konuşun. Öğrencilerinize yapabilecekleri sorumluluklar verin. Ayrıca öğrencilerinizin velileriyle de sorumluluk konusu üzerine toplantılar yapaak aile içinde de nasıl öğrencilere sorumluluk verilebilir görüşmeler yapın.
1. sınıfa yeni başlayacak öğretmen arkadaşlarımız için olumlu sınıf düzeni oluşturmak çok önemlidir. Okuma, yazma, matematik vs. öğretirsiniz. Siz olumlu sınıf ortamını kurmadan öğretim kısmına geçerseniz öğrencilerinizi mezun edinceye kadar her ders sınıf sorunlarıyla uğraşırsınız. Fakat sabırla ve etkili iletişimle 1.sınıfın başından itibaren olumlu sınıf ortamını kurmak için çalışırsanız ve bu sınıf ortamını oluşturursanız öğrencileriniz akademik açıdan başarılı, sorumluluk sahibi ve olumlu davranışlar gösteren bireyler olacaktırlar.
17 Ağustos 2017 Perşembe
Paragraf Bilgisi
Önümüzdeki eğitim öğretim yılında bir aksilik olmaz ise 4. sınıfı okutacağım. Türkçe dersini okuma, anlama, açıklama, yorumlama, anlatma, çıkarımlarda bulunma gibi üst düzey kazanımlara yönelik işlemeyi düşünüyorum. Yaptığım planlama ile kelime anlamı, cümle anlamı ve paragraf anlamı üzerinde Türkçe dersini işleyeceğim. Öğrencilerimiz bu dönmede somut işlemler düzeyinde olduğu için elimden geldiğince anlayabilecekleri içerikler hazırlamaya çalışıyorum. Şimdilik paragraf bilgisi içeriğini oluşturmaya başladım. Her çalışmada 6 - 7 paragraftan oluşan sorular bulunmaktadır. Paragraf çalışması bittiğinde cümle anlamı ve kelime anlamı çalışmalarına başlayacağım. İçeriği öğrencilerimle birlikte işledikçe gerekli düzeltmeleri yapacağım ve geçen sene olduğu gibi siteye yükleyeceğim.
14 Ağustos 2017 Pazartesi
Yaratıcı Drama (Yaratıcılığı Geliştirme 2)
Tema: Yaratıcılığı geliştirme
Kazanımlar:
*Yaratıcı
dramanın özelliklerini kavrar.
*Yaşadığı
bir problemi nasıl çözebileceğini açıklar.
*İletişimde
jest, mimik ve beden dilinin önemini kavrar.
*Grup
içinde yapılan bir çalışmaya katkıda bulunur.
*insanlar
arası sağlıklı bir iletişimin önemini kavrar.
Kullanılacak Araç – Gereç: Balon, asetat kalemi,
müzik, form
ISINMA VE OYUN (Giriş Süreci)
1)
İsim Ve……
Öğrenciler
daire şeklinde sınıfın ortasında dizilirler. Sırayla herkes adını söyler ve bir
mimik, o anki duygusal halini ifade edecek bir hareket yapar. Oyunun ikinci
aşamasında öğrenciler önce isimlerini söyler daha sonra isminin baş harfi ile
başlayan bir hayvan, eşya, şehir vb. söylerler. Söylenen ifadeler aynı
olmamalıdır.
2)
Müzikli Balonlar
Öğrenciler
sınıfın ortasında serbest bir şekilde durular. Öğretmen her öğrenciye birer
balon verir. Öğrenciler balonları şişirir ve isimlerini yazmadan kendilerini
tanıtabilecek özelliklerini yazarlar. Daha sonra hareketli bir müzik çalmaya
başlar. Öğrenciler balonları havaya atarak birbirleriyle karışmalarını
sağlarlar. Müzik bitene kadar öğrenciler balonları havada tutarak dans etmeye
çalışırlar. Müzik durduğu zaman herkes en yakınındaki balonu yakalayarak
ellerindeki balonun üzerinde yazan özelliklere göre arkadaşını bulmaya çalışır.
3)
A’yı Kovala B’den Kaç
Öğrenciler
sınıfın ortasında serbest olarak dururlar. Öğretmen öğrencilere bir arkadaşını
düşünmesini ve bu arkadaşının A olacağını söyler. Daha sonra bir arkadaşını
seçmesini ve bu kişiyi de B olarak adlandırmasını ister. Öğrenciler
düşündükleri arkadaşlarını kesinlikle birbirleriyle paylaşmamalıdır.
Öğrencilerin amacı A olarak düşündüğü kişinin olabildiğince yakınında durmak ve
B olarak düşündüğü kişiden mümkün olduğunca uzaklaşmaktır. Oyun öğrenci
sayısının durumuna göre gruplar halinde oynanabilir.
DRAMA ETKİNLİĞİ VE DOĞAÇLAMA (Geliştirme Süreci)
*Bölünmüş Ekran Tekniği: Öğretmen
öğrencileri 4 gruba ayırır. Grupların konularını verir. Gruplar konularını
bölünmüş ekran tekniğine uygun olarak hazırlayıp sunarlar. Birinci grup okuldaki olumlu öğrenci davranışlarını, ikinci grup
okuldaki olumsuz öğrenci davranışlarını canlandırırlar. Üçüncü grup yaşlılara ve
yardıma muhtaç kişilere karşı olumlu davranışları, dördüncü grup yaşlılara ve
yardıma muhtaç kişilere karşı olumsuz davranışları canlandırırlar.
*Fotoğraf Karesi: Öğrenciler 3 gruba
ayrılırlar. Öğretmen gruplara konuyu verir. Gruplar verilen konuyu 5 ayrı
fotoğraf karesinde canlandırmaya çalışırlar.
“Meşhur bir lokanta vardır. Lokantaya yeni
bir müşteri gelir ve lokantanın içerisinde personel ve müşterilerin bir arada
olduklarını görür. Belli ki lokantada bir olay olmuştur.”
*Makina
Tasarlama: Öğrenciler 4 gruba ayrılırlar. Gruplar istedikleri konuda bir makina
tasarlarlar. Öğrenciler bedenlerini kullanarak bu makinanın parçalarını
seslerinden ritimler ile bu makinanın sesini oluştururlar. Gruplardan
içlerinden bir kişiyi mühendis olarak seçer. Mühendis sunum sırasında parçaları
sırayla birleştirir.
DEĞERLENDİRME VE PAYLAŞIM (Sonuç Süreci)
*Öğrenciler
serbest bir şekilde müzik eşliğinde dans ederler. Öğretmen öğrencilerden ikili
eş olmaları ister ve birbirlerinden farklı yerlerde otururlar. Öğretmen öğrencilere
birbirlerini daha yakından tanımalarını sağlayan bir form dağıtır. Öğrenciler
eşleriyle konuşmadan arkadaşıyla ilgili bu formu doldurmaya çalışırlar.
*Öğrencilerden yapılan çalışmalar
hakkında duygu ve düşünceleri alınır.
6 Ağustos 2017 Pazar
Okuma Yazma Öğretimi 1
Değerli öğretmen arkadaşlarımız bu yazımda sizlere okuma yazma öğretiminin nasıl yapılması gerektiğini anlatmayacağım. Rehberlik içerikli her yazımda olduğu gibi yine deneyimli öğretmenlerimizin görüşleri ve kendi gözlem ve yöntemlerimden yola çıkarak okuma yazma öğretiminde dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Umarım faydalı olur. Sizlerde konu hakkında yorumlarınızı ve kendi düşüncelerinizi isterseniz blogta isterseniz facebook gruplarında paylaşırsanız sevinirim. :)
Her öğrenci bir şekilde okuma ve yazma öğrenir. Bunu bütün öğretmenlerimiz bilir fakat maalesef acele ettiğimiz için geç öğrenen öğrenciler üzerinde yeterince durmadığımızı düşünüyorum. Her öğrencinin öğrenme düzeyi ve öğrenme kapasitesi bir değildir. Öğrenciniz okuma yazma öğrenemiyorsa yapmanız gereken farklı yöntemler ile bireysel öğretim yapmaktır. Bu iş sizlerin zamanını alacaktır fakat öğrencinize okuma yazmayı siz öğretmiş olacaksınız. Zaten çabuk öğrenen öğrenciye siz okuma yazma içerikli bir CD verseniz kendisi emin olun öğrenecektir. Başlarda sizin birkaç rehberlik çalışmanız bu öğrenciler için yeterli olacaktır. Okuma yazmayı 1. sınıfta öğrenemeyen öğrenci ilerleyen sınıflarda sizin desteğinizle mutlaka öğrenir. Sınıf düzeyinden geri kalacaktır fakat şunu unutmamak gerekir her öğrencinin öğrenme kapasitesi aynı değildir. Eğer bu tür öğrencileri ilerleyen sınıflarda ileri düzey öğrencilerle bir görüp aynı öğretimi yapmaya çalışırsak burada öğrenciyi kaybederiz. Eğer sizler müfredata uygun gidiyorsanız bu tür öğrencilerinize de düzeyine uygun çalışmalar vererek ilerletmeniz gerekir.
Bu sene 3. sınıfı bitirdik. Sınıfımda çok iyi öğrenciler olduğu gibi okuma yazmayı yeni öğrettiğim ve geri olan öğrencilerim de var. Bizler diyelim ki 2 basamaklı sayılarla çarpma yapıyoruz. Diğer öğrencilerimle gerek ritmik sayma gerekse 1 basamaklı sayılarla basit düzeyde çarpma yapıyoruz. Diğer öğrencilerimiz bir konu hakkında düşüncelerini yazarken okuma yazma öğrenen öğrencilerimle okuduğunu anlama 5 N 1 K çalışmaları yapıyoruz. Sınıf öğretmeni olarak amacımızda bu öğrencilerimizin okuma yazma ve anlama becerisini geliştirebildiğimiz kadar geliştirip temel matematik işlemlerini yapabiliyor düzeye getirip ortaokula geçirmektir. Tabi ortaokulda ve lisede de bu süreç bu şekilde devam etmelidir.
Özellikle mesleğe yeni başlayacak ya da 1. sınıfı ilk defa okutacak öğretmenlerimiz okuma yazma da kesinlikle aceleci davranmayınız. Günümüzde sosyal medya çok fazla kullanılıyor ve öğretmenlerimiz gruplarda gizliden gizliye bir yarış içerisinde ve sürekli kimin hangi harfi verdiğini görmekteyiz. 2 haftada okuma yazmayı bitirdiniz diye kimse size gelip madalya takmaz ya da 1. sınıfın sonunda bitirdiniz diye de kimse gelip sizi sorgulmaz. Sosyal medya gruplarından etkilenip kendinizi olumsuz olarak sorgulamayınız. Her sınıfın öğrenci düzeyi aynı olmaz bunu kesinlikle unutmayınız. Sizler bu tür gruplarda sadece farklı yöntem ve teknikler neler olabilir bunları öğrenmeye çalışınız. Eğer sınıfınızdaki öğrenci sayısı az ise bireysel çalışmalara ağırlık veriniz.
Harflere başlamadan önce uzun bir kağıda yukarıdan aşağıya doğru ünlü harfleri yazıp tahtanın sağ veya sol tarafına yapıştırınız. Öğrencilere ilk başta bu harflerin nasıl söylendiğini çalışınız. Sadece okuma olarak. Ağlayan harfler diye bir hikaye vardı eğitimhanede bu harfler için. Bu hikaye ile bu harflerin ünlü harfler olduğunu öğrenciler çabuk kavrıyor. Öğrettiğiniz her ünsüz harf ile bu harflerden heceler oluşturunuz. Zamanı geldiğinde yazma şekillerini verirsiniz. Mantığı kavrayan öğrenci okumayı en geç 1 haftada eğer harflerin çıkışını biliyorsa öğrenecektir. Dikte çalışmaları zamanınızı alacaktır.
Dikte çalışmaları her öğretmenin kabusu gibidir. :) Bunun içinde aceleci davranmayın. Diyelim ki "Ahmet çalışkan bir öğrencidir." yazdıraksınız. Önce cümleyi bütün olarak söyleyiniz ve bekleyiniz. Cümleyi yazabilen öğrencilerinizin cümlelerini kontrol ediniz. Daha sonra kelime kelime söyleyerek öğrencilerinizin yazmasına fırsat veriniz. Her aşamada mutlaka kontrol ediniz. yazamayan öğrencileriniz için kelimeleri hecelerine ayırarak yazdırmaya çalışınız. Yine de yazamayan varsa yanlarına giderek hece oluşturmayı gösteriniz ve yazdırınız. Cümlenin nasıl yazıldığını tahtada siz veya öğrencilerinizden yardım alarak gösteriniz. Dikte çalışmaları sabır ister ve zordur. Geçtiğimiz yıllarda yine sosyal medyada öğrenci defterlerini paylaşıp bir derste 20 cümle 30 cümle yazdırdım gibi paylaşımlar vardı. Yorumlarda çoğu öğretmenimiz bu kadar yazdıramadığını neden olmadığı yapamadığını yazıyorlardı. Dikte zamanlarında bu tür paylaşımlara birşey yazacaksanız tebrik edip geçiniz. Kendinizi kesinlikle kısaylayıp olumsuz duygulara kapılmayınız.
Öğrencilerinize harfleri yazdırmaya çalışırken sayfalar dolusu yazma çalışmaları vermeyiniz. Bazı kaynaklarda harf fasiküllerinde sayfalarca noktalı kağıt üzerinden geçme çalışamaları olur. Sizler 3 - 5 satırını kullansanız yeterli. Önemli olan öğrencinin harfin şeklini doğru yazması. Eğer harfin şeklini doğru ve güzel yazıyorsa sayfalarca yazdırmanın bir anlamı olmaz. Emin olun öğrenciler çabuk bitsin diye hızlıca karalayıp geçerler. Güzel ve doğru yazsın 2 satır yazması yeterli. Diğer gün 1 satır yazdırırsınız bu şekilde ezberinde kalacaktır.
Öğrencilerinize dil gelişimi için kısa, kafiyeli şiirler ezberletiniz. Tekerlemeler ezberletiniz. Şarkılar öğretiniz. Öğrencilerinize yeni kelimeler öğrettikçe onlar anlamlarına uygun olarak cümleler kursunlar. Senenin başından itibaren bu çalışamaları sözlü olarak yaptırınız. Sınıfta öğrencinizle konuşurken onun söylediği farklı bir kelimeyi onun ağzından anlamının ne olduğunu söylemesine fırsat veriniz. Diğer öğrencilerinizin de bu kelime hakkında konuşmasına fırsat veriniz. Öğrencilerinize kısa hikayeler okuyup belli yerlerinde kesip hikaye hakkında sorular sorunuz. Bu çalışmayı yaparken sunumlardan faydalanabilirsiniz. Görsel okuma becerisi için çalışmalar yapınız. "Resimde ne görüyorsunuz?" sorusu yerine "Resimde ne anlatılıyor?" gibi düşünmeye yönelik sorular sorunuz.
Metin okumaları yaptırırken öğrencileriniz ilk başta yavaş ve heceleyerek okuyacaktır. Okuma yaptıkça öğrencileriniz hızlanacaktır. Burada asıl önemli olan nokta göz kaymasını öğrencinin başarıyor olabilmesidir. Öncelikle öğrenciniz okuyacağı metne uygun mesafeden bakmalı, satırı ve metni bütün olarak görmelidir. İlk başlarda hızlı okuma yöntemlerini kullanarak göz egzersizleri yaptırınız. Daha sonra metinler üzerinde çalışmalar yaptırınız. Hızlı okuma yöntemleri ile ilgili internetten fazlaca kaynak bulabilirsiniz. Öğrencinize bir metni okuturken sizler onu 2 - 3 hece önden takip ederek (parmakla veya kalemler) okutunuz. Yani öğrencinizin okuduğu yeri siz takip etmeyiniz fakat yanlış okuma varsa durdurup tekrar okutunuz. Öğrenciniz hızlandıkça parmakla veya kalemle takibi bırakınız. Okumayı hızlandırmanın tek yolu göz kaymasını sağlamaktır ve okuyacağı yeri öğrenci bütün olarak görebilmelidir.
Öğrencilerinizle basit düzeydeki metinlerden karışık ve uzun metinlere doğru giden okuduğunu anlama ve anlatma çalışmaları yapınız. Yapacağınız bu çalışma ilkokul, ortaokul ve lise olarak Türkçe dersinin temel içeriği olarak ilerleyecektir. Bu yüzden benim öğrencilerim okuyor fakat okuduğunu anlamıyor ve soruları yanıtlayamıyor gibi aceleci davranarak paniğe kapılmayınız. Okuma ve anlamı çalışması yaptırdıkça basitten zora doğru zamanla öğrencileriniz okuduğunu anlayacak ve kendi düşünceleri ile ifade edebilecektir.
Öğrencilerinizle okuma saatleri yapın ve sizlerde onlarla beraber okuyun. Okuma saatinizin bitmesine yakın bir süre kendi okuduğunuz kitaptan (öğrenci düzeyine göre) öğrencilerinize sizin dikkatinizi çeken yerleri anlatınız. Onların da okudukları kitaptan söylemek istedikleri yerler var ise düşüncelerini söylemelerine izin veriniz. Sınıfça tartışma ortamı kurmaya çalışınız. Şunu unutmamak gerekir okuma işi bir alışkanlıktır ve sosyal öğrenme ile öğrenciye kazandırılır. Bunun için gerek ailesini işin içine sokarak gerekse sınıf ortamında sizlerde rol model olunuz ve kitap okumanın faydasını öğrencilerinize anlatınız. Sınıf kütüphanenizi oluşturuken öğrencilerinizin dikkatini çekecek kitaplar seçiniz.
Her öğrenci bir şekilde okuma ve yazma öğrenir. Bunu bütün öğretmenlerimiz bilir fakat maalesef acele ettiğimiz için geç öğrenen öğrenciler üzerinde yeterince durmadığımızı düşünüyorum. Her öğrencinin öğrenme düzeyi ve öğrenme kapasitesi bir değildir. Öğrenciniz okuma yazma öğrenemiyorsa yapmanız gereken farklı yöntemler ile bireysel öğretim yapmaktır. Bu iş sizlerin zamanını alacaktır fakat öğrencinize okuma yazmayı siz öğretmiş olacaksınız. Zaten çabuk öğrenen öğrenciye siz okuma yazma içerikli bir CD verseniz kendisi emin olun öğrenecektir. Başlarda sizin birkaç rehberlik çalışmanız bu öğrenciler için yeterli olacaktır. Okuma yazmayı 1. sınıfta öğrenemeyen öğrenci ilerleyen sınıflarda sizin desteğinizle mutlaka öğrenir. Sınıf düzeyinden geri kalacaktır fakat şunu unutmamak gerekir her öğrencinin öğrenme kapasitesi aynı değildir. Eğer bu tür öğrencileri ilerleyen sınıflarda ileri düzey öğrencilerle bir görüp aynı öğretimi yapmaya çalışırsak burada öğrenciyi kaybederiz. Eğer sizler müfredata uygun gidiyorsanız bu tür öğrencilerinize de düzeyine uygun çalışmalar vererek ilerletmeniz gerekir.
Bu sene 3. sınıfı bitirdik. Sınıfımda çok iyi öğrenciler olduğu gibi okuma yazmayı yeni öğrettiğim ve geri olan öğrencilerim de var. Bizler diyelim ki 2 basamaklı sayılarla çarpma yapıyoruz. Diğer öğrencilerimle gerek ritmik sayma gerekse 1 basamaklı sayılarla basit düzeyde çarpma yapıyoruz. Diğer öğrencilerimiz bir konu hakkında düşüncelerini yazarken okuma yazma öğrenen öğrencilerimle okuduğunu anlama 5 N 1 K çalışmaları yapıyoruz. Sınıf öğretmeni olarak amacımızda bu öğrencilerimizin okuma yazma ve anlama becerisini geliştirebildiğimiz kadar geliştirip temel matematik işlemlerini yapabiliyor düzeye getirip ortaokula geçirmektir. Tabi ortaokulda ve lisede de bu süreç bu şekilde devam etmelidir.
Özellikle mesleğe yeni başlayacak ya da 1. sınıfı ilk defa okutacak öğretmenlerimiz okuma yazma da kesinlikle aceleci davranmayınız. Günümüzde sosyal medya çok fazla kullanılıyor ve öğretmenlerimiz gruplarda gizliden gizliye bir yarış içerisinde ve sürekli kimin hangi harfi verdiğini görmekteyiz. 2 haftada okuma yazmayı bitirdiniz diye kimse size gelip madalya takmaz ya da 1. sınıfın sonunda bitirdiniz diye de kimse gelip sizi sorgulmaz. Sosyal medya gruplarından etkilenip kendinizi olumsuz olarak sorgulamayınız. Her sınıfın öğrenci düzeyi aynı olmaz bunu kesinlikle unutmayınız. Sizler bu tür gruplarda sadece farklı yöntem ve teknikler neler olabilir bunları öğrenmeye çalışınız. Eğer sınıfınızdaki öğrenci sayısı az ise bireysel çalışmalara ağırlık veriniz.
Harflere başlamadan önce uzun bir kağıda yukarıdan aşağıya doğru ünlü harfleri yazıp tahtanın sağ veya sol tarafına yapıştırınız. Öğrencilere ilk başta bu harflerin nasıl söylendiğini çalışınız. Sadece okuma olarak. Ağlayan harfler diye bir hikaye vardı eğitimhanede bu harfler için. Bu hikaye ile bu harflerin ünlü harfler olduğunu öğrenciler çabuk kavrıyor. Öğrettiğiniz her ünsüz harf ile bu harflerden heceler oluşturunuz. Zamanı geldiğinde yazma şekillerini verirsiniz. Mantığı kavrayan öğrenci okumayı en geç 1 haftada eğer harflerin çıkışını biliyorsa öğrenecektir. Dikte çalışmaları zamanınızı alacaktır.
Dikte çalışmaları her öğretmenin kabusu gibidir. :) Bunun içinde aceleci davranmayın. Diyelim ki "Ahmet çalışkan bir öğrencidir." yazdıraksınız. Önce cümleyi bütün olarak söyleyiniz ve bekleyiniz. Cümleyi yazabilen öğrencilerinizin cümlelerini kontrol ediniz. Daha sonra kelime kelime söyleyerek öğrencilerinizin yazmasına fırsat veriniz. Her aşamada mutlaka kontrol ediniz. yazamayan öğrencileriniz için kelimeleri hecelerine ayırarak yazdırmaya çalışınız. Yine de yazamayan varsa yanlarına giderek hece oluşturmayı gösteriniz ve yazdırınız. Cümlenin nasıl yazıldığını tahtada siz veya öğrencilerinizden yardım alarak gösteriniz. Dikte çalışmaları sabır ister ve zordur. Geçtiğimiz yıllarda yine sosyal medyada öğrenci defterlerini paylaşıp bir derste 20 cümle 30 cümle yazdırdım gibi paylaşımlar vardı. Yorumlarda çoğu öğretmenimiz bu kadar yazdıramadığını neden olmadığı yapamadığını yazıyorlardı. Dikte zamanlarında bu tür paylaşımlara birşey yazacaksanız tebrik edip geçiniz. Kendinizi kesinlikle kısaylayıp olumsuz duygulara kapılmayınız.
Öğrencilerinize harfleri yazdırmaya çalışırken sayfalar dolusu yazma çalışmaları vermeyiniz. Bazı kaynaklarda harf fasiküllerinde sayfalarca noktalı kağıt üzerinden geçme çalışamaları olur. Sizler 3 - 5 satırını kullansanız yeterli. Önemli olan öğrencinin harfin şeklini doğru yazması. Eğer harfin şeklini doğru ve güzel yazıyorsa sayfalarca yazdırmanın bir anlamı olmaz. Emin olun öğrenciler çabuk bitsin diye hızlıca karalayıp geçerler. Güzel ve doğru yazsın 2 satır yazması yeterli. Diğer gün 1 satır yazdırırsınız bu şekilde ezberinde kalacaktır.
Öğrencilerinize dil gelişimi için kısa, kafiyeli şiirler ezberletiniz. Tekerlemeler ezberletiniz. Şarkılar öğretiniz. Öğrencilerinize yeni kelimeler öğrettikçe onlar anlamlarına uygun olarak cümleler kursunlar. Senenin başından itibaren bu çalışamaları sözlü olarak yaptırınız. Sınıfta öğrencinizle konuşurken onun söylediği farklı bir kelimeyi onun ağzından anlamının ne olduğunu söylemesine fırsat veriniz. Diğer öğrencilerinizin de bu kelime hakkında konuşmasına fırsat veriniz. Öğrencilerinize kısa hikayeler okuyup belli yerlerinde kesip hikaye hakkında sorular sorunuz. Bu çalışmayı yaparken sunumlardan faydalanabilirsiniz. Görsel okuma becerisi için çalışmalar yapınız. "Resimde ne görüyorsunuz?" sorusu yerine "Resimde ne anlatılıyor?" gibi düşünmeye yönelik sorular sorunuz.
Metin okumaları yaptırırken öğrencileriniz ilk başta yavaş ve heceleyerek okuyacaktır. Okuma yaptıkça öğrencileriniz hızlanacaktır. Burada asıl önemli olan nokta göz kaymasını öğrencinin başarıyor olabilmesidir. Öncelikle öğrenciniz okuyacağı metne uygun mesafeden bakmalı, satırı ve metni bütün olarak görmelidir. İlk başlarda hızlı okuma yöntemlerini kullanarak göz egzersizleri yaptırınız. Daha sonra metinler üzerinde çalışmalar yaptırınız. Hızlı okuma yöntemleri ile ilgili internetten fazlaca kaynak bulabilirsiniz. Öğrencinize bir metni okuturken sizler onu 2 - 3 hece önden takip ederek (parmakla veya kalemler) okutunuz. Yani öğrencinizin okuduğu yeri siz takip etmeyiniz fakat yanlış okuma varsa durdurup tekrar okutunuz. Öğrenciniz hızlandıkça parmakla veya kalemle takibi bırakınız. Okumayı hızlandırmanın tek yolu göz kaymasını sağlamaktır ve okuyacağı yeri öğrenci bütün olarak görebilmelidir.
Öğrencilerinizle basit düzeydeki metinlerden karışık ve uzun metinlere doğru giden okuduğunu anlama ve anlatma çalışmaları yapınız. Yapacağınız bu çalışma ilkokul, ortaokul ve lise olarak Türkçe dersinin temel içeriği olarak ilerleyecektir. Bu yüzden benim öğrencilerim okuyor fakat okuduğunu anlamıyor ve soruları yanıtlayamıyor gibi aceleci davranarak paniğe kapılmayınız. Okuma ve anlamı çalışması yaptırdıkça basitten zora doğru zamanla öğrencileriniz okuduğunu anlayacak ve kendi düşünceleri ile ifade edebilecektir.
Öğrencilerinizle okuma saatleri yapın ve sizlerde onlarla beraber okuyun. Okuma saatinizin bitmesine yakın bir süre kendi okuduğunuz kitaptan (öğrenci düzeyine göre) öğrencilerinize sizin dikkatinizi çeken yerleri anlatınız. Onların da okudukları kitaptan söylemek istedikleri yerler var ise düşüncelerini söylemelerine izin veriniz. Sınıfça tartışma ortamı kurmaya çalışınız. Şunu unutmamak gerekir okuma işi bir alışkanlıktır ve sosyal öğrenme ile öğrenciye kazandırılır. Bunun için gerek ailesini işin içine sokarak gerekse sınıf ortamında sizlerde rol model olunuz ve kitap okumanın faydasını öğrencilerinize anlatınız. Sınıf kütüphanenizi oluşturuken öğrencilerinizin dikkatini çekecek kitaplar seçiniz.
1 Ağustos 2017 Salı
Yaratıcı Drama (İnsan İlişkileri Ve İletişimin Önemi)
Tema: İnsan ilişkileri ve iletişimin önemi
Kazanımlar:
*insanlar
arası sağlıklı bir iletişimin önemini kavrar.
*İnsan
ilişkilerinde bireylerin birbirlerini dinlemenin önemini kavrar.
*Dinleme
kurallarına uyar ve konuşma sırasında vurgu ve ses tonuna dikkat eder.
Kullanılacak Araç – Gereç: Müzik, aile içi iletişim
resimler, not kağıdı, fon kartonu
ÖĞRETME
– ÖĞRENME SÜRECİ
ISINMA VE OYUN (Giriş Süreci)
*
Öğrenciler sınıfın ortasında müzik eşliğinde müziğin ritmine uyarak ve
birbirleri ile uyum sağlayıcı hareketler yapmaya çalışarak yürümeye başlarlar.
Öğretmen müziği durdurduğunda öğrenciler zıplama hareketi yaparlar. Zıplama
hareketleri birkaç kez tekrar edildikten sonra öğretmen müziği devam ettirir.
Öğretmen öğrencilerden müzik durduğunda zıplama hareketini aynı anda
yapmalarını ister. Öğrenciler anlaşarak bu hareketi aynı anda yapıncaya kadar
ısınma çalışması devam ettirilir.
1)
Zar Adam
Öğrenciler
sınıfın ortasında müzik eşliğinde serbest olarak dolaşırlar. Öğretmenin komutu
ve söyleyeceği 1’den 6’ya kadar olan sayılar kadar grup olup çömelmeleri
istenir. Bir gruba dahil olamayan ve ayakta kalan öğrenciler oyundan çıkarılır.
2)
Kukla - Kuklacı
Öğrenciler sınıfın ortasında iç içe iki
çember oluştururlar. Kukla olanlar dışarıdaki çember kuklacı olanlar ise
içerideki çemberdir. Kuklacılar kuklaları istedikleri şekle sokarlar.
Kuklacılar sağa doğru tek tek değişirler ve böylece her kuklacı bütün kuklalarla
oynamış olurlar. Daha sonra roller değiştirilerek oyun devam ettirilir.
3) Güven Çalışması
Öğrenciler
kol kola girerek çember oluştururlar. Öğrencilerden birisi ebe olur ve çemberin
tam ortasına geçer. Amacı ayaklarını oynatmadan sadece elleri ile çemberdeki
herhangi bir arkadaşına dokunarak onu ebe yapmak. Çemberdeki öğrencilerin amacı
ise oldukları yerden kıpırdamadan sadece öne ve arkaya esneyerek ebeden
kurtulmaya çalışmaktır.
4)
Solucan
Öğrenciler 2’ye ayrılırlar. Grup
üyeleri birbirlerinin belinden tutarak dizilirler. Oyunun amacı her grubun
başındaki kişi diğer grubun sonundaki kişiyi yakalayıp grubundan ayırmaktır.
Diğer grup üyelerinin amacı ise hem kendi gruplarının sonundaki kişiyi korumak
hem de diğer grubun son kişisini yakalamak için kendi grubunun başındaki
arkadaşına yardımcı olmaktır.
DRAMA ETKİNLİĞİ VE DOĞAÇLAMA (Geliştirme Süreci)
*Donuk İmge – Fotoğraf Canlandırma
Tekniği: Öğrenciler 4 gruba ayrılırlar. Öğretmen gruplara aile içi iletişim
konulu birer resim verir. Öğrencilerden bu resim öncesinde neler olabileceğini
canlandırmaları ve resimdeki o an geldiğinde donup kalmaları istenir.
* Doğaçlama:
Öğrenciler 4 gruba ayrılır ve öğretmen gruplara çalışmaları için konularını
verir. Yeterli çalışma zamanı verildikten sonra öğrenciler sunumlarını
yaparlar.
1.Grup: Baba oğlunun ailesi için hazırladığı
bir yemeğin tadına bakıyor. Erkek çocuğun amacı; yaptığı yemeğin başarısından
dolayı çok gururlu ve babasının yemeği çok beğenmesini istiyor. Babanın amacı;
yaşamında hiç tatmadığı kadar kötü bir yemek, ne düşündüğünü oğluna söylemek
istiyor ancak onun duygularını incitmemek için çok dikkatli davranıyor.
2.Grup: Bir ev hanımı kapı zili çaldıktan
sonra kapıyı açtığında karşısında bir elektrik süpürgesi satıcısı bulur.
Satıcının amacı; elektrik süpürgesini satmak için elindeki bir avuç dolusu tozu
yarı açık kapıdan evin içine doğru fırlatıyor, böylece elektrik süpürgesinin
nasıl çalıştığını göstermek istiyor. Ev hanımının amacı; hiçbir satıcı ile
görüşecek durumda değil çünkü o sabah işine son verildi.
3.Grup: İki aşçı lokantanın mutfağında o
günün özel yemeğini hazırlıyorlar. Birinci aşçının amacı; yemeğin yapılışında
sos önemli bir öğedir, yemeğe kesinlikle sos hazırlamak ister. İkinci aşçının
amacı; yemeğe sos katmamakta ısrarcıdır, çünkü sos yemeğin tadını değiştirir
düşüncesindedir.
4.Grup: Kardeşler ailenin yeni taşındığı
evdeki iki yatak odasından hangisini seçecekleri konusunda tartışırlar. Erkek
kardeşin amacı; büyük olan oda kendisinin olacaktır çünkü eşyaları çok fazladır
ve büyüktür. Kız kardeşin amacı; büyük olan oda kendisinin olacaktır çünkü
ailesine yeni eşyalar aldıracaktır.
DEĞERLENDİRME VE PAYLAŞIM (Sonuç Süreci)
* Öğrencilerin yapılan çalışmalar
hakkında duygu ve düşünceleri alınır.
*Öğretmen öğrencilere yapışkan not
kağıtları verir. Sınıfın uygun bir yerine önceden hazırladığı fon kartonunu
asar. Öğrencilerden not kağıtlarına aile bireyleri, arkadaşları ve diğer
insanlarla nasıl iletişim kurmaları ve onlara nasıl davranmaları ile ilgili
birkaç cümle yazmalarını ister. Daha sonra sırayla not kağıtlarını fon
kartonuna yapıştırırlar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)