23 Temmuz 2019 Salı

Yaratıcı Drama (Orman ve Orman Yangınları)


Tema: Orman ve orman yangınları
Kazanımlar:
* Doğal güzellikleri korumak için neler yapılacağını bilir.
* Orman yangınları hakkında fikir sahibi olur.
* Orman yangınlarını önlemek için neler yapılması gerektiğini kavrar.
Kullanılacak Araç – Gereç: Müzik, ormanlık bölge resimleri, kutu ve not kağıtları

ÖĞRETME – ÖĞRENME SÜRECİ

ISINMA VE OYUN (Giriş Süreci)
   *Öğrenciler müzik eşliğinde (doğayla ilgili) serbest olarak yürürler. Duvarlara ormanlarla ilgili resimler asılır. Öğrencilerin kendilerini oralarda hissetmeleri istenir. Yürürken yerdeki ateşleri ayak ile söndürme, bir parça giysi ile söndürme, battaniye ile söndürme, kum ve kürekle söndürme hareketleri yapılır.

1) Ben Bir Ağacım
         Öğretmenin komutuyla beraber öğrenciler parmak oyununu yaparlar.
“Ben bir ağacım (Ayakta eller yanda dik durulur.)
 Dallarım var benim (Kollar başın yukarısına kaldırılır avuçlar kapatılır.)
 Dallarım bir çiçek açtı (Birinci parmak açılır.)
 Dallarım iki çiçek açtı (İkinci parmak açılır.)
 Dallarım üç çiçek açtı (Üçüncü parmak açılır.)
 Dallarım dört çiçek açtı (Dördüncü parmak açılır.)
 Dallarım beş çiçek açtı (Beşinci parmak açılır.)
 Dallarım altı çiçek açtı (Altıncı parmak açılır.)
 Dallarım yedi çiçek açtı (Yedinci parmak açılır.)
 Dallarım sekiz çiçek açtı (Sekizinci parmak açılır.)
 Dallarım dokuz çiçek açtı (Dokuzuncu parmak açılır.)
 Dallarım on çiçek açtı (Onuncu parmak açılır.)
 Bir rüzgar çıktı. (Yukarıdaki kollar bedenler birlikte öne doğru eğilir, sağa sola
 sallanır; rüzgardan sallanan ağaç öykünmesi yapılır.) 
Vuvvv vuvvvvv vuvvvvvv (Sesle rüzgar öykünmesi yapılır.)
Tüm çiçekler döküldü. (Parmaklar ve kollar indirilir.)”       

2) Pilot
         Öğrenci sayısına göre 9 veya 10 kişilik gruplar oluşturulur. İçlerinden bir kişi ebe seçilir. Bir kişide bu ebeyi yönelten pilot olacaktır. Oyunun başlama ve bitiş noktaları seçilir. Ebenin gözü bağlanır ve başlangıç noktasına geçer. Diğer öğrenciler ebenin bitiş noktasına gitmesini engelleyecek kişilerdir. Kendi vücutlarını veya sınıftaki eşyaları kullanarak yol üzerinde engeller oluştururlar. Pilot olan öğrenci ise ebeyi yönlendirerek engelleri geçmesini yardımcı olmak ve bitiş noktasına ulaşmasını sağlamaktır. (Not: Bu oyun beden eğitimi dersinde yarışma şeklinde oynanabilir. Gruplardan bir kişi ebe ve pilot olurken diğer gruplardaki kişiler engel olabilirler.)

3) Alfabetik Sıra
         Öğretmen öğrenci isimlerine dikkat ederek öğrencileri eşit olabilecek iki gruba ayırır. Öğrenciler rastgele art arda sıraya dizilirler. Öğretmen öğrenci gruplarından isimlerine göre alfabetik sıraya geçmelerini ister. Sıraya geçme sırasında öğrenciler hiçbir şekilde konuşamazlar. Sıraya geçmeyi bitiren grup diğer grubu bekler. Gruplar bittiğinde öğretmen öğrencilerle beraber grupları kontrol eder. Doğru sıraya geçen grup kazanır. Eğer iki grupta doğru sıraya geçtiyse ilk önce sıralamayı bitiren grup oyunu kazanır.
        
DRAMA ETKİNLİĞİ VE DOĞAÇLAMA (Geliştirme Süreci)
         *Geriye Dönüş Tekniği: Öğrenciler iki gruba ayrılırlar. Öğretmen gruplara orman yangını ve sonrasını anlatan resimler verir. Gruplardan bu resimlerden önce neler yaşandığını ve bu ormanların nasıl bu hale geldiğini canlandırmaları istenir. Çalışmalar için gruplara yeterli zaman verilir. Gruplardaki öğrenci sayıları fazla olacağı için öğretmen rol dağılımı için öğrencilere yardımda bulunabilir.
      *Sunumlardan sonra öğrencilerden orman yangınlarının çıkış nedenleri ve alınabilecek önlemler hakkında fikirleri istenir.
       *İstasyon Tekniği: Öğrencilerden resim, şiir, mektup ve akrostiş grupları oluşturulur. Resim istasyonun orman yangınını, şiir istasyonunun orman yangınları ve hayvanlar, mektup istasyonu ağaçların ağzından insanlara ormanları korumak için yapmaları gerekenleri, akrostiş istasyonu ise orman yangını başlığı hakkında çalışma yapar. Yeterli zaman aralıklarında istasyondaki öğrenciler yer değiştirerek yarım işi tamamlama çalışması yapılır.

DEĞERLENDİRME VE PAYLAŞIM (Sonuç Süreci)
         *Yapılan çalışmalar hakkında öğrencilerin duygu ve düşünceleri alındı.
        *Öğrencilere küçük not kağıtları dağıtılır. Sınıfın ortasına bir sıra çekilir ve sıranın üzerine istek kutusu konulur. Öğrencilerden ormanda yaşayan bir hayvan olduklarını ve orman yangınlarından korunma, orman yangınlarını önleme ve alınabilecek tedbirler hakkında insanlardan bir istekte bulunup yazmaları ve istek kutusuna atmaları istenir.

10 Temmuz 2019 Çarşamba

Televizyon Dizilerinin Toplum Üzerine Etkisi

Televizyon Dizilerinin Toplum Üzerine Etkisi

İzleyelim veya izlemeyelim televizyon dizileri hayatımızda önemli bir yer edinmiş durumdadır. Kimilerimiz "Ben saçma sapan dizileri seyretmem. Belgesel izlerim, haber veya spor programlarını takip ederim." derken, kimilerimiz aşk üçgeni içinde kalan karakterleri, sokak kabadayılarını vs. anlatır çevresindeki kişilere. Tarihimizi de maalesef kitaplardan araştırmayız televizyon dizilerinden öğrenmeye çalışırız.

İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerimizin hayatına baktığımızda kullandığı cümlelerde, davranışlarında bu dizilerden bir parça bulabilirsiniz. Yapılan araştırmalarda bu durumu ortaya koymaktadır.  

Günümüzde birçok kişiden "Toplumun yapısı bozuldu. Bu gençlik nereye gidiyor? Eskiden bizler böyle değildik." gibi kalıplaşmış sözler duyarız. Toplumun yapısının bozulmasının sebebi nedir sizce? 

Aile toplumun en küçük yapısıdır. Değer ve ahlak ilk olarak aile içinde gelişir ve toplum içinde yerleşmesi sağlanır. İnsan haklarına saygı, sevgi, hak ve sorumluluk bilinci vs. değerler ailede öğrenilir. Ailelerimiz bu değer ve ahlak yapısını çocuklarımıza öğretir ve onlara bu konuda örnek olursa ancak toplumun yapısı bozulmaz. Aile yapısını etkileyen önemli bir etken kitle iletişim araçlarından televizyondur.

Yazının bu kısmında kalıp düşünmenizi istiyorum. "Takip ettiğiniz televizyon dizileri sizlere gerçekte neyi anlatıyor? İzlediğiniz bu dizilerden neler öğreniyorsunuz? Bu diziler hayatınıza neler katıyor?" 

Emin olun izlediğiniz televizyon programlarının büyük bir bölümü zaman kaybından başka bir şey değildir. Hatta hayatımıza, aile yapımıza, toplumumuza zarar veren birçok yönü de vardır. Bu diziler milli ve manevi değerlerimizden çok uzaktır. İşte takip ettiğimiz birçok dizinin konusu;

1) İstemediğin biriyle evlendiysen ona ihanet edebilir, başkasıyla aşk yaşayabilirsin.
2) Kötü bir olaydan sonra içki içip etrafa zarar vermelisin.
3) Sevdiğin kişi başkasıyla evlendiyse onların yuvasını bozmalısın.
4) Kötüler daima güçlüdür, iyiler ezilmeye mahkumdur.
5) Her dizide yeni elbiseler, ayakkabılar olmalı, alışveriş için hep lüks yerler tercih edilmelidir.
6) Evde ilgi görmeyen adam dışarıda karısını aldatmalı ve bütün suç kadına yüklenmeli, adamın yaptığı da masum gösterilmelidir.
7) Gençlerin mutlaka sevgilisi olmalı, lise ve ortaokul seviyesinde olsa bile çıktığı biri olmalıdır.
8) Birbirlerinin kuyusunu kazan insanlar, hep maskeler ile dolaşmalı ve suç daima bir iki kişinin üzerine yıkılmalıdır.
9) Kavga eden, şiddet uygulayan, hırsızlık ve gasp yapan başrol oyuncuları güler yüzlü, yakışıklı olmalı ve hep haklı nedenlerle bunları yapmalıdır.
10) Anneler hep despot, babalar ise hep sert ve anlayışsız, çocuklar her zaman haklı olmalıdır.
11) Paranın nasıl kazanıldığı belli olmamalı, harcama yaparken sürekli israf yapılmalıdır.
12) İş yerleri hep rezidans olmalı, işçi ve esnaf rolleri olmamalıdır.
13) Sıradan ortalama bir hayat yoktur. Ya diptesidir ya da tepede.
14) Gençler hep haklı olmalı, başına buyruk hareket etmeli, kız erkek ilişkileri dışında başka dertleri olmamalıdır.
15) Hep lüks hayat özendirilmelidir.Kabadayılık, serserilik, mafyacılık özendirilmelidir. Silah olmazsa olmazlarıdır. Bazen suç işlemek, adam öldürmek gayet normaldir.

Listeyi uzatmak mümkündür.

Maalesef konuların aile, inanç ve ahlak değerlerimizle uzaktan yakından alakası yoktur. Birçok ailemiz bu dizileri çocuklarımızla birlikte seyrediyor. Bu diziler üzerine aile bireyleri olarak yorumlar bile yapabiliyoruz. Bazen dizideki karakterin sevinci bizim sevincimiz, üzüntüsü bizim üzüntümüz oluyor. Çocuklarımız ve gençlerimiz bu dizileri izlerken birçok insanın bu şekilde yaşadığını düşünüyor, kendilerine model roller seçiyorlar. Yaşayamayacakları ya da yaşamamaları gereken hayatı hayal ediyorlar. 

Madem diziler bu kadar zararlı neden yasaklanmıyor diyebilirsiniz. Çözümü kendimiz bulmalıyız başkasında değil. Yasaklama zihniyeti ile sorunların çözülemeyeceğini biliyoruz. Gelişmiş bir toplum olmak istiyorsak öncelikle çocuklarımızı milli ve manevi değerlerimize uygun olarak yetiştirmeliyiz.

Aile bireyleri olarak daha güzel bir şekilde değerlendirebileceğiniz vaktinizi, televizyon karşısında sizlere hiçbir şey katmayan programları izleyerek harcamamanızı tavsiye ederim.