25 Temmuz 2017 Salı

Harfleri Yazdırma Etkinlikleri

Önümüzdeki eğitim - öğretim yılında 4. sınıf okutacağım. Facebook gruplarında gezinirken Pelin au öğretmenimizin paylaştığı ve bizler için çok faydalı olacağını düşündüğüm bir yazıyı kendi düşüncelerimi de ekleyerek sizlerle paylaşmak istedim. Pelin au öğretmenimize teşekkür ederim. :)

Uzun bir dönem bitişik eğik yazı ile okuma yazma öğretimi yapılıyordu. Tabi bu bitişik eğik yazı olumlu ve olumsuz yönleriyle başladığından beri sürekli tartışma konusu oldu. Bitişik eğik yazı mı olsun dik temel harf mi hala konuşulmaktadır. Bizler bile bu konuda bir ortak düşünce belirtemiyoruz. Bu seneden itibaren dik temel harfler ile okuma yazma öğretimine başlayacağız. Sonuçları nasıl olacak bunu zaman gösterecek.

Sınıf öğretmenleri olarak bizleri en çok yoran 1. sınıftır. Çünkü okuma yazma öğretme kolay değildir. Öğrencileri bıktırmadan sürekli etkinlikler yaparak onlara okumayı ve yazmadırmayı sevdirmemiz gerekmektedir. Bu yüzden özellikle yazı yazdırma zahmetli ve zor bir iştir. Öğretmenleri öğrencilere harfleri doğru bir şekilde yazdırma ve ilerleyen zamanlarda dikte çalışmalarına geçmesi yıpratır.

Harfleri sürekli yazdırmalıyız ki öğrenciler harflerin yazılış şeklini unutmasın. Fakat fotokopi kağıtları, kalem ve defter öğrencileri sürekli bunaltıyor. Öncelikle yapmamız gereken öğrencilerin el, bilek ve parmak kaslarını güçlendirmektir. Bunun için sürekli el, bilek ve parmak kaslarını geliştirmeye yönelik etkinlikler yapmalıyız. Parmak oyunları, oyun hamurları, küçük lego parçaları ile oynatmak, parmaklar arasında kalem çevirmek vs. Öğrencilerin kas gelişimi yeterli seviyeye geldiğinde yazma işi daha kolay olacaktır. Fakat öğrenciler çabuk sıkılacağı için onlara farklı etkinlikle sunmak gerekir.

1) Kum havuzu kullanmak: Eğer okulunuzda kum havuzu yok ise sınıfınız için mobilyacılarda yaptırabilirsiniz. Çok fazla maliyeti olacağını düşünmüyorum. Dikdörtgen şeklinde tepsiler bu iş için olabilir. İçini ince kum ile doldurduğunuzda sınıfınızda işinizi görecektir.

2) Parmak boyaları ve traş köpüğü kullanmak: Bu yöntemi kullanmadım. Pelin öğretmenimiz ortağın batacağını söylemiş fakat temizliğin nasıl yapılacağını da bulmuş. Sıraya çöp poşetleri sermiş. Sıraya bulaşan ve kuruyan köpüğü de cetvel yardımı ile temizlenmesini sağlamış. Denemek lazım. :)

3) Kuru fasulye, nohut gibi yiyecekleri kullanarak sıra üzerine harfler yazdırılabilir. Kırtasiyeden alınan ve sayma için kullandığımız fasulyelerde bu iş için kullanılabilir. İlk iki grup harflerde yaptırdım daha sonra bu etkinliği bıraktım.

4) Tebeşir kullanmak: Artık okullarımızda tahta kalemi ile yazılan tahtalar var. Tahta kalemleri ile sürekli yazı yazdırmak maliyetli olabilir. Sınıfınızın zemini uygun ise tebeşir ile sınıfın zemininde öğrencileriniz alıştırma yapabilir. Okul bahçesindeki beton zeminlerde alıştırma yapılabilir. Arada sırada kullandığım etkinliktir. Temizlik konusunda sıkıntı yaşadık. Teneffüslerde sınıf içinde toz olabiliyor.

5) Oyun hamurlarını kullanarak harfler yazılabilir.

6) Velileriniz imkanı olursa her harf için kurabiyeler yaptırabilirsiniz. Sosyal medyada da çok fazla gördüğüm bir çalışma. Öğretmenlerimiz ya kendileri ya da velileri harflerle ilgili kurabiyeler yapıyorlar.

7) Görsel etkinlik dersinde o gün öğrenilen harf çalışılabilir. O harf ile ilgili öğrencileriniz resim yapabilirler. Güzel çalışmalar çıkmaktadır. Öğrenciler harfleri canlandırıp kişilik katıyorlarlar. Her harf için uyguladığım bir etkinliktir.

8) Oyun dersinde öğrencilerinizin sayısı yeterli ise o gün öğrendiğiniz harfi sıraya geçerek oluşturabilirler. Her harf için sizlerde fotoğrafler çekip öğrencilerinizle inceleyebilirsiniz.

9) Harfleri birleştirmek için kullandığım sprey boya yöntemi: Her öğrendiğimiz harfi o gün sınıfımız zeminine sprey boya ile yazdım. Bunun için sitemizin 1. sınıf etkinlikler bölümünde harflerin A4 boyutunda kalıpları var. Bu kalıpları zemine koyup sprey boya ile boyadım. Öğrenciler hece oluştururken harflerin üzerinde zıplayıp okuma çalışması yapmışlardı.
10) Grapon kağıtları kullanmak: Görsel etkinlikler dersi için kullanabileceğiniz ve öğrencilerin el kaslarını geliştirmede faydalı olan bir etkinlik. Öğrenciler grapon kağıtlarını nohut büyüklüğünde yuvarlayıp harf kalıplarının uygun boşluklarına yapıştırıyorlar. Bu etkinliği arada sırada kullanmak daha faydalı. Öğrenciler için uzun ve biraz sabır isteyen bir etkinlik.

23 Temmuz 2017 Pazar

İlkokuldan Ortaokula Geçiş

Uzun bir zaman boyunca gözlemlediğim, gerek ortaokul öğretmenlerimizden gerekse velilerimizden gelen özellikle akademik şikayetler üzerine bu konuya değinmek istedim. Biz sınıf öğretmenleri olarak bile öğrencilerimiz ortaokula geçtiğinde ve ortaokul sürecinde bazen onları tanıyamıyoruz. Hatta öğrencilerdeki bu değişim 4. sınıfta bile belirgin olarak görülmektedir. 4. sınıftan itibaren çocuklarda bir değişim olmaktadır. Bu olumlu veya olumsuz olabiliyor. Akademik olarak başarısız olan öğrenci bir anda yükselen bir grafik sergilerken, başarılı  olan bir öğrencinin derslerindeki durum tam tersi olabilmektedir.

4. sınıftan itibaren çocuklara fiziksel olarak büyüdüklerinin farkına varırlar. Davranışları çocuksu olmaktan çıkar, yetişkin bir düşünceye olgun bir anlayışa geçiş dönemi yaşanır. Çalışmaları yavaş yavaş düzenli ve planlı çalışma noktasında şekillenir. Bu durum öğrencilerde alışkanlık kazanımının bir göstergesi olur. Akademik destek olarak ailesinden bağımsızlaşmaya başlar. Kendi düzenini kendisi kurar.

Hepimizin bildiği gibi öğrencileri çalışmaya iten iki önemli etken vardır. Bunlar içsel ve dışsal güçlerdir. İçsel güç; öğrencilerin kendi kararlarını kendisinin verebildiği, neyi bilip hangi konularda eksiği olduğunun farkında olduğu, ne kadar çalışması gerektiğine kendisinin karar verdiği güçtür. İçsel güce sahip olan öğrenciler akademik olarak başarıyı yakalayan öğrencilerdir. Biz eğitimciler olarak öğrencilere kazandırmamız gereken asıl kazanım da budur. 2 ve 3. sınıfta bu gücün farkında olan öğrenciler 4. sınıftan itibaren bu gücü kullanmaya başlarlar. Zayıf düştükleri zamanlarda öğretmen veli işbirliği ile toparlanmasını bilirler. Dışsal güç ise öğrenci istemediği halde dış etki tarafından zorlanarak çalıştırılmasıdır. Bu öğretmen, veli veya arkadaş ortamı olabilmektedir. Maalesef bizim eğitim sistemimizdeki öğrencilerin büyük bir çoğunluğu bu güç ile çalıştırılmaya zorlanmaktadır. Dışsal güçle ve etkiyle çalışan öğrenciler 4. sınıftan itibaren bu güçlere karşı kendileri de bir güç ve etkiye karşı tepki koymaya başlarlar. 4 ve 5. sınıfta bu tepki zayıf olabilir fakat öğrencilerdeki büyümeye bağlı olarak ve ilerleyen dönemlerde bu tepki güçlenir. Akademik olarak umursamaz bir tavır takınabilirler. Bu dönemler veliler içinde zor geçmektedir. İlkokulda sınıf öğretmeni öğrencinin bütün derslerini takip edip veliyle işbirliği içindeyken, ortaokulda birden fazla öğretmen ile öğrencinin takibini yapmakta zorlanmaktadır. Hatta bazı velilerimiz çocuklarına yalvarma durumuna bile gelmektedir.

Özellikle 4. ve 5. sınıfa kadar düzenli ve planlı ders çalışma alışkanlığını kazanamamış öğrenciler için bundan sonra bu alışkanlığı kazandırmak zordur. Bunun için biz sınıf öğretmenleri olarak öğrencilerimize velilerimiz ile işbirliği içerisinde bu alışkanlığı kazandırmalı ve içsel motivasyonun önemini öğrencilerimize aşılamalıyız. Öğrencilere bu alışkanlık 3 - 5 gün içerisinde hemen ve herkes tarafından kazandırılamaz. Öğrencilerimizin iç dünyasını ve beklentilerini bilmeliyiz. Öğrenciler sevdikleri şeyleri yaparlar. Bunun için dersleri onlara sevdirmeli ve içsel motivasyon ile onların çalışma alışkanlığı kazanmasını sağlamalıyız.

Geçtiğimiz günlerde lise 2. sınıfa giden bir öğrenci ile kısa bir sohbetimiz oldu. Öğrenci ile yaptığım sohbetin içeriğini paylaşmak isterim. Arkadaşımla birlikte Ankara'da oto sanayiye aracın bakımı için gitmiştik. Gittiğimiz yer araç markası bakımından önemli diyebileceğimiz ustaların olduğu bir yer. Araç ile ilgili sıkıntıyı ustamıza anlattık. Usta da bizim çırak diye düşündüğümüz gence nelerin yapılması gerektiğini anlatıp gitti. Evet aracı liseye 2'ye giden öğrenci yapacaktı. Genç ile başladık sohbete. Adı, okulu vs. derken uzun bir süre sanayide arabalar ile iç içe olduğunu anlattı. Küçüklükten beri okul çıkışlarında sürekli çalışmış buralarda. Liseye geçtiğinde okulu açıktan tamamlamaya karar vermiş ve kendini tamamen bu işe vermiş.İleri düzey derslerin kendisine göre olmadığını, araçlara ve motorlara ilgi duyduğunu söyledi. İşini sevdiğini ve kendisini sürekli geliştirmeye çalıştığını anlattı. Sorumuz üzerine maddi olarak da bizlerden fazla kazandığını söyledi. Kendini gerçekleştirmiş, hedefleri olan bir genç. Bu gence okuması için baskı yapılmış olsa belki bu genci kaybedecektik.

12 Temmuz 2017 Çarşamba

Yaratıcı Drama (Dengeli Ve Düzenli Beslenme)



Tema: Dengeli ve düzenli beslenme
Kazanımlar:
*Büyümek ve sağlıklı olmak için beslenmesin önemini açıklar.
*Neden dengeli ve düzenli beslenmesi gerektiğini bilir.
*Dengeli ve düzenli beslenen bir kişi ile beslenmeyen bir kişinin gelişim düzeylerinin arasındaki farkları kavrar.
*Düzenli beslenme alışkanlığı edinir.
Kullanılacak Araç – Gereç: Balon, müzik, “Pazar Yeri” öyküsü için materyal



ÖĞRETME – ÖĞRENME SÜRECİ

ISINMA VE OYUN (Giriş Süreci)

     *Müzik eşliğinde öğretmenin verdiği komutlara göre öğrenciler hareketler yaparlar. Örneğin; inekten süt sağma, bahçeye gidip salata için malzeme toplama, ağaçtan limon toplama, çilek bahçesinde gezinme ve birkaç çilek toplayıp yeme, domates toplama, üzüm bağında gezinme ve üzüm salkımı koparıp arkadaşıyla beraber yeme, kiraz bahçelerinde gezinme ve ağacın dallarına uzanarak kiraz toplama ve yemek vb.

1) Balon Patlatma
         Öğrenciler sınıfın ortasında serbest bir şekilde durular. Öğrencilere ikişer tane balon ve bu balonları ayak bileklerine bağlamak için 2 tane ip verilir. Öğrenciler balonları ayaklarına bağlarlar. Öğrenci hem kendi balonlarını korumaya hem de diğerlerinin balonlarını patlatmaya çalışır. 2 balonu da patlayan öğrenci oyundan çıkar. Öğrenciler kalabalık ise oyun gruplar halinde oynatılabilir.


DRAMA ETKİNLİĞİ VE DOĞAÇLAMA (Geliştirme Süreci)

         *Öğrenciler 4 gruba ayrılır. Öğretmen aşağıdaki hikayeyi gruplara dağıtır. Gruplar hikayeyi okurlar ve canlandırmaları için çalışırlar. Canlandırmasını yapacak gruptan bir kişi hikayeyi okurken diğerleri hikayeye göre canlandırmayı yapar.
“Ekim ayının ilk günleriydi. Pazar yerinin en güzel sergisi bizimdi.Tüm nar arkadaşlarım kıpkırmızıydı. Bütün narlar bir gün önce dallardaydık. Bugün Pazar yerine geldik. Yanımızda sarı elma, sonraki sergide ise sulu portakal ile küçük mandalina dizilmişlerdi. Az ileride tombul domates ile tatlı biberin neşesine diyecek yoktu. En uçta da pazara yeni gelen uzun pırasa ile beyaz karnabahar duruyordu. Öbür yanımda ise tanıdık olmayan bazı arkadaşlar gördüm. Onlar çok yalnız duruyorlardı.
- Arkadaşım merhaba! Bizim pazara hoş geldin! Seni pazarda ilk kez görüyorum. Adın nedir?
- Benim adım ananas. Senin adın nedir?
- Benim adım da kıpkırmızı nar. Ananas kardeş bana kendini tanıtır mısın ?
- Nar kardeş! Ben sıcak ülkelerde yetiştirilirim. Bitkimin boyu yerden bir metre kadar yüksekliktedir. Yapraklarım ince ve uzun olur. Yıllarca yaşar ve meyve veririm. Buraya da çok uzun bir yolculuktan sonra getirildim. Bana pazardaki arkadaşlarını tanıtır mısın?
-Elbette. Bak bunlar sarı elma, sulu portakal ve küçük mandalina. Bu arkadaşlar kışın yetişir. Onlarda ülkemizin sıcak bölgelerinde büyürler.
Sulu portakal da selam verdi:
- iyi günler ananas kardeş!
Sonra birlikte sebzelerin yanına gittik ve onları tanıtmaya devam ettim:
- Bak şu baştakiler göbekli marul ile demet maydanoz. Onların yanındakilerde tombul domates ile acı biber. En uçtaki arkadaşlar da uzun pırasa ile beyaz karnabahar. Bu sebzeler, kış aylarından çok hoşlanırlar. İnsanları hastalıklardan korurlar.
- Nar kardeş! Sizleri tanımak beni çok mutlu etti. Pazar kalabalık olmaya başladı. Artık yerlerimize gidelim.
Ananas ile sergimize gittik. Pazar yeri tüm neşesi ile yeni bir güne daha başladı.”
         *Fotoğraf Karesi Oluşturma Tekniği: Öğrenciler 4 gruba ayrılır. Her gruba aynı konu verilir ve 5 fotoğraf karesinde canlandırmaları istenir.
“Bir lokanta vardır. Lokantaya yeni bir müşteri gelir ve lokantanın içerisinde personel ve müşterilerin bir arada durduklarını görür. Belli ki orda bir olay olmuştur.”
         *Bölünmüş Ekran Tekniği: Öğrencilerden 4 grup oluşturulur. Birinci ve üçüncü gruba beslenmesine dikkat eden sağlıklı bir kişiyi, ikinci ve dördüncü grup sağlıklı beslenen kişileri kıskanan fakat onlara karşı iyi niyetli görünen dengesiz ve düzensiz beslenen kişiyi canlandırmaları istenir. Birinci ve üçüncü grup ve ikinci ve dördüncü grup öğretmenin komutuyla çalışmalarını sunarlar.

DEĞERLENDİRME VE PAYLAŞIM (Sonuç Süreci)

         *Öğrencilere dengeli ve düzenli beslenme denildiğinde ne anladıkları sorulur ve düşünceleri alınır.
         *Öğrenciler 4 gruba ayrılır. Gruplardan ikisi dengeli ve düzenli beslenmeyi diğer ikisi ise dengesiz ve sağlıksız beslenmeyi konu edinen çalışma yapacaklardır. Birinci grup şiir, ikinci grup afiş, üçüncü grup hikaye ve dördüncü grup resim çalışması yapacaklardır.

10 Temmuz 2017 Pazartesi

Sınıf Yönetimi Ve Öğrenci Davranışları

Sınıf Yönetimi Ve Öğrenci Davranışları

Blogta yazdığım son iki konu 1. sınıf okutacak öğretmen arkadaşlarımız için derlediğim mesleki bilgilerdi. 1. sınıf öğrencilerinin durumu, sınıf ve okul hazırlığı, veli ilişkileri gibi konularda öğretmenlerimize yardımcı olabilecek bilgiler vermeye çalıştım. Umarım faydalı olmuştur. :)

Bu yazımda "Etkili sınıf yönetimi nasıl olmalıdır?" bu konuda yine önceki yazılarımda olduğu gibi deneyimli öğretmenlerimizin ve kendi deneyimimden gözlemlediğim bilgileri paylaşmaya çalışacağım. 

Öğrencileriniz okula başlamadan önce imkanınız var ise mutlaka veli toplantısı yaparak öğrencilerinizin durumlarını öğrenmeye çalışınız. Fiziksel, kişisel, sosyal açıdan öğrencilerinizi önceden tanımak sizin için bir hazırlık olacaktır. Öğrencilerinizi çok iyi bir şekilde tanırsanız sınıf yönetiminiz kolaylaşacaktır. Şunu kesinlikle unutmayınız: Sınıf yönetimi bir anda sağlanabilecek bir durum değildir. Öğretmenin sabırlı olması gerekir ve olumsuz öğrenci davranışlarını kesinlikle pekiştirmemelidir.

Öğretmenlerimiz sınıfındaki öğrenciler konuşmasın, farklı şeylerle ilgilenmesin, beni dinlesin, dersine çalışsın vs. ister. Bunu herkes ister fakat bu söylendiği kadar kolay bir iş değildir. Eğer sınıftaki öğrencilerde genel bir davranış sıkıntısı var ise öncelikle bunun kaynağını incelemek gerekir. İlkokuldaki öğrenciler uzun süre sıralarda oturup öğretmeni dinlemez. Özellikle 1. sınıftaki öğrenciler. Daha anaokulundaki oyun ortamından yeni çıkmışlar. Yeni bir ortama gelmişler. Bu öğrencilerin aklı hala oyunda, eğlencededir. O zaman öğretmenlerimizin yapması gereken tek şey ders içeriğini zevkli hale getirerek öğrencilerin hepsini ders etkinliğine katmaktır. Bu iş öğretmeni kuşkusuz yoracaktır. Çünkü her gün bir sonraki günün dersini hazırlamalı ve planlamalıdır. Eğer sınıfında sorun olmasını istemiyor ve öğrencilerinde başarı istiyorsa bunu yapmalıdır. Ders içeriğini eğlenceli hale getirmek öğretmenin çalışmasına bağlıdır.

"Oğlum, kızım bağırma, konuşma, sus, beni dinle....." bu ifadeleri birçoğumuz sınıfımızda kullanırız. Öğretmen bu tür ifadeleri çokça kullanıyorsa o sınıfta olumlu bir öğrenci davranışı gelişmez. Çünkü öğretmen istenmeyen öğrenci davranışlarını farklında olmadan pekiştirir. Dersi dinleyen ve etkinliklere katılan öğrenciler bu durumu gördüğünde şunu düşünür: Öğretmen konuşan, dersi dinlemeyen öğrencilerle ilgileniyor veya öğretmen ders dinlemezsek bize bağırır. Tabi burda korku ortamı da oluşur. Öğretmenin yapması gereken istenilen öğrenci davranışlarını pekiştirmektir. Olumlu davranışlar gösteren öğrenci ile ilgilenildiğini gören diğer öğrencilerde olumsuz davranışlarını zamanla bırakacaklardır. 

Öğrencilerinizin etkinliklerde ve davranışlarında kendilerini değerlendirmelerine fırsat vermek gerekir. Yapılan bir etkinliği öğrencinizin kendisi değerlendirmelidir. Sizler düşüncelerinizi elbette söylemelisiniz. Fakat "Yaptığın etkinlik olmamış. Bir daha yapmalısın. Daha özenli çalış." gibi ifadeler kullanılırsa o öğrenci istenilen etkinliği yapmaz. İstediğiniz kadar uğraşın. Örneğin; öğrettiğiniz bir sesle ilgili yazı etkinliği verdiniz diyelim. Etkinliği bitiren öğrencinizle kendisini değerlendirmeye yönelik sorular sorabilirsiniz. "Sence yazın nasıl olmuş? Daha iyisini yapabileceğini düşünüyorum. İstersen deneyebilirsin. Başka ne tür kelimeler yazabilirsin?" gibi kendisini değerlendirmeye yönelik sorular sorulabilir.

Kesinlikle sınıf ortamında gerilim yaratmayın! Sözlü ve fiili şiddet uygulayan bir öğretmen o sınıfta acizdir. Geçmişte bizler öğretmenlerimizden hep korktuk. Suçlu veya suçsuz yere çok dayak yedik. Ama şu bir gerçek ki bizlere sevgi ile yaklaşan öğretmenlerimizi hiçbir zaman unutmadık ve unutmayız. Öğrencilerimize sevgimizi göstermeliyiz. "Bitanem, canım, cicim, aşkım vs." gibi sözcükleri öğrencilerinize kullanmayınız. Onlar sizin öğrenciniz. Aşkınız, ciciniz değil. Öğrencileriniz bir ismi var. Öğrencilerinize ismiyle hitap ediniz. Öğrenciniz gösterdiği olumlu bir davranışı kendi düşüncelerinizi belirterek pekiştiriniz.

Biz öğretmenlerin sınıf yönetiminde uyguladığı bir başka yanlış davranış ise öğrenciyi sınıftan çıkarıp kapının önünde bekletmektir. Sınıf büyüdükçe bu yanlış davranış öğrenciyi okul müdürüne göndermek olur. O öğrenci sizi bu kadar sıkıntıya sokuyorsa bunun nedenini ve çözüm yollarını aramanız gerekir. Sınıftan dışarıya çıkarmak olumsuz bir sınıf yönetimi şeklidir ve suçtur. 

Öğretmenlik sabır işidir. Sizinde o gün canınızın sıkıldığı bir durum olabilir. Sınıfta sinirlenebilirsiniz. Robot değilsiniz sonuçta. Öğrencilerinizden sinirinizi kesinlikle çıkarmayınız. Sinirlendiğiniz bir anda içinizden sayıp sakinleşiniz, elinizi yüzünüzü yıkayınız, rahatlamaya çalışınız. Sınıf ortamınız bir anda bozuldu ise eğlenceli bir etkinlik ile devam ediniz. Oyun, şarkı, dans vs. O anda dersi anlatmaya uğraşmayınız. O gün olmazsa bir başka gün telafisini yaparsınız. Müfredata körü körüne bağlı kalıp dersi yetiştiremiyorum kaygısına düşmeyiniz.

Öğrencileriniz sizin onlara değer verdiğinizi hissetsin. Öğrencilerinizin bir sorunu var ise mutlaka rehberlik çalışması yapınız. Öğrencilerinizin bir derdi var ise sizler ile kolayca paylaşabilsinler.

Sınıf yönetimi istikrar demektir. Burada kendi sınıfımdan bir örnek vermek istiyorum: Şu anda 4. sınıfa geçen öğrencilerim ben sınıfta olmasam veya derse geç gitsem bile neler yapılması gerektiğini bilirler. Bu davranışı kazandırmak kolay olmadı tabiki. Uzun bir zaman boyunca kademeli olarak bu davranış üzerinde çalıştık. 1. sınıftan itibaren yaptığım diğer bir uygulama "Selamlamadır." Derse girdiğim zaman öğrencilerim ayağa kalkarlar ve birbirimizi selamlarız. Aynı şekilde gün bittiğinde de bu selamlama yapılır. Derse başlamadan önce sınıf yoklaması ile uğraşmak, ders defteri doldurmak ile zaman kaybetmeyiniz. Selamlamadan sonra öğrencileriniz ile kısaca sohbet edip o gün yapacaklarınızı konuşunuz. Sizi ayakta gezinerek veya sınıfta koşturarak bekleyen öğrencileriniz mutlaka olacaktır. Öğrencilerinize yaptıkları bu davranışın diğer sınıfları rahatsız ettiğini, sınıfta oluşacak tozdan rahatsız olduğunuzu ve kendilerini de hasta edeceğini belirtiniz. 

Ders içeriğinizin özgün olmasına mutlaka özen gösteriniz. İnternetten bulduğunuz kaynakları kopyala - yapıştır ile öğrencilerinize sunmayınız. Düzensiz, hata dolu etkinlikleri öğrencilerinize verdiğinizde onların zihinleri karışacaktır. İlla ki hazırladığınız etkinliklerde hatalarınız olabilir. Ama öğrencileriniz etkinlikleri sizin uğraş vererek hazırladığınızı bilsinler. Sinifimegitim etkinlikler sayfasındaki bütün çalışmalar elimizden geldiğince özgün bir şekilde hazırlanmaya çalışılmıştır. Öğrencilerim bu çalışmaları benim hazırladğımı her zaman bilirler. Hatta öğrencilerime verilen etkinlikte hata olabileceğini, hataları bana bildirmelerini söylerim ve gerekli düzeltmeleri birlikte yaparız. Sınıfta sinifimegitimi mutlaka kullanırım. Kendi öğrencilerinizin düzeyine uygun özgün etkinlikler hazırlamaya çalışınız.

Her gün aynı şekilde ders işlerseniz öğrencileriniz belli bir süre sonra derslerinizden sıkılmaya başlar. Onlara sürprizler hazırlayın. Çalıştığınız yerin durumuna göre küçük çaplı bir gezi veya kafede dondurma yeme vs. etkinlikleri çeşitlendirebilirsiniz.

Bazı sosyal gruplarda öğrencilerle sosyal medya üzerinde öğretmenin arkadaşlık yapmaması gerektiğini okumuştum. Bu durumun olumlu ve olumsuz öğrenci için ne tür davranışlara yol açabileceğini açıkcası bilemiyorum. Ben öğrencilerim ile sosyal medyada görüşmem. Bir sorun olursa telefonda görüşürüz. Sosyal medya arkadaşlığı için sizlerin değerlendirmesini veya yaptığınız uygulamalar var ise onları paylaşmanızı rica ediyorum :)


İlkokulda sınıf yönetiminin diğer kademelere göre kolay olduğunu düşünüyorum. Çünkü bizler o sınıfın öğretmeniyiz ve öğrencilerimizi bizler şekillendiriyoruz, temeli bizler atıyoruz. Bunun için sevgiyi kullanmalı ve sabırlı olmalıyız.


 

7 Temmuz 2017 Cuma

1. Sınıfa Başlarken 2


Yukarıda verdiğim linkte özellikle 1. sınıf okutmaya yeni başlayacak öğretmen arkadaşlarımız için deneyimli öğretmenlerimizden edindiğim ve kendi gözlemlerimle oluşturduğum rehberlik çalışmasını paylaşmıştım. İçerik biraz karışık ileriliyor, umarım faydalı oluyordur. İçerik hakkında sizlerinde yorumlarını, düşüncelerini özellikle deneyimlerini sayfanın altındaki yorumlara veya facebook gruplarına paylaşmanızı rica ediyorum. :) Paylaşmak güzeldir. ;)

Bir önceki paylaşımımda veli iletişiminde kalmışım. Veli toplantıları ile devam edelim. Veli toplantıları eğitim - öğretim sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için çok önemlidir. Fakat veli toplantılarının içeriği çok iyi bir şekilde planlanmalı ve herkesin anlayabileceği bir şekilde sunulmalıdır. Genellikle velilerimiz anaokulu ve 1. sınıfta eğitim - öğretime gösterdiği özeni ilerleyen yıllarda pek göstermiyor. 1. sınıfta yapılan veli toplantılarına bütün velilerimiz katılırken ilerleyen sınıflarda bu sayının azaldığını görüyoruz. Velilerimiz öğrencilerimizle mutlaka ilgilenmelidir. Fakat bu ilgi öğretmenmiş gibi olan bir ilgi olmamalıdır. Öğretim işi velinin değil öğretmenin işidir. Ben genellikle bireysel veli görüşmeleri yaparım ve bunu tavsiye ederim. Ayrıca eğitim ile ilgili belirlediğiniz konular hakkında rehber öğretmeniniz var ise bir planlama yaparak veli toplantıları düzenleyebilirsiniz. 2. sınıfta okulumuz rehber öğretmeni ile eksik gördüğümüz konular hakkında veli toplantıları düzenledik. Bu toplantıların çok faydasını gördük.

Veli toplantıları öğretim içerikli değil eğitim içerikli olmalıdır. 1. sınıfın ilk döneminde velilerimizin mutlaka yardımı gereklidir okuma yazma sürecinde. Fakat bu yardım öğretim şeklinde olmamalıdır. 1. sınıfın ikinci döneminde artık öğrencileriniz oluşturduğunuz sistemi bileceği için işiniz daha kolay olacaktır. Şunu kesinlikle yapmayınız: Eve top top fotokopi kağıtları göndererek aileye sıkıntı, stres yaşatmayınız. Öğrencilerinizin düzeyine göre onları yormayacak, anlaşılır, kısa sürede yapılabilecek çalışmaları tercih ediniz. Bırakın öğrencileriniz birkaç ay sonra okuma yazma öğrensinler. Ev çalışmaları yüzünden okuldan soğumasınlar. 

Ev çalışmasını yapan öğrencilerinizle yaptıkları çalışmalar hakkında konuşunuz. Çalışmalarını öğrencilerinizin kendileri değerlendirsin. Sizler sadece çalışma hakkında kendi düşüncelerinizi öğrencilerinize söyleyiniz. Dışsal ödüllendirmeyi çok tercih etmeyiniz. Önemli olan içsel motivasyondur. Çalışmasını yapmayan öğrencileri cezalandırmak, çalışmasını tenneffüste yaptırmak gibi uygulamalar yapmayınız. Çalışmasını yapmayan öğrenci ile sorumluluk bilinci hakkında bireysel görüşmeler yapabilirsiniz. Ev çalışmaları aile içinde çok fazla sorun olmaktadır bunu unutmamak gerekir. Veli toplantılarımızda aile kültürünün önemi üzerinde çalışmalar yapmak gerekiyor. Zaten aile kültürü olumlu bir şekilde yerleştiyse diğer işler çorap söküğü gibi gelecektir.

Velilerinizle sadece veli toplantılarında veya okula davet ettiğiniz zamanlarda görüşmeyiniz. Farklı işlerde çalışan, sosyal yapısı ve maddi durumu farklı olan velileriniz olacaktır. Velileriniz esnaf ise zaman zaman dükkanına çay içmeye gidebilirsiniz. Spor ile ilgilenen velileriniz var ise halısaha maçı vs. yapabilirsiniz. Maddi imkanlara göre gezi veya piknik gibi etkinlikler düzenlenebilir. Bu tür etkinlikler çoğaltılabilir. Bayan öğretmen arkadaşlarımız da etkinlikler yapabilir. :) Bu konuda farklı fikirleri olan arkadaşlarımızın yorumlarını bekliyoruz. ;) 

1. sınıfta karşılaştığımız diğer bir durum ise velilerin çocuklarından kopamamaları. İlk günlerde veliler duygusal ve heyecanlı olurlar. Çocuklarda ailesinden ayrılacağı için ağlamalar olacaktır. Çocuğu ile birlikte ağlayan anneler gördüm. Veliler okulun ilk günlerinde "Çocuğum ben olmadan bir iş yapamaz." şeklinde düşünürler genellikle. Tabi bu yanlış bir davranış şeklidir. Okulun veya sınıfın kapısında bekleyen anneler vardır. Bu sorunu kısa sürede çözmek gerekir. Bu sorunun çözümü velinin güvenini kazanmaktır. Çocuğu annesi olmadan bir ihtiyacını gideremiyor olabilir fakat siz veliye o güveni verdiyseniz veli "Ben olmasam bile öğretmenimiz çocuğumun ihtiyacını giderebilir." şeklinde düşünür. Güven vermek çok önemlidir. Okul veya sınıf kapısında kesinlikle velileri bekletmeyiniz buna izin vermeyiniz. Devamlı sıkıntı çıkaran öğrenciler var ise velileri ile kademeli olarak bu sorunu çözmeye çalışınız. Sorunu çözemiyorsanız rehber öğretmen arkadaşlarımızdan bu konuda yardım alabilirsiniz. Ayrıca kararlı bir şekilde hareket etmeniz gerekiyor. Bunun için de sabırlı olmalısınız. Öğrencilerinize tavizler verirseniz sınıf düzeninde olumsuz durumlarla karşılaşırsınız.




4 Temmuz 2017 Salı

1. Sınıfa Başlarken 1

Sınıf öğretmenleri için 1. sınıf okutmak diğer sınıflara göre daha zor bir iştir. Özellikle 1. sınıfın ilk dönemi öğretmenleri yorar. İlk defa ailesinden ayrılıp gününün en az altı saatini okulda, ailesinden bambaşka yerde geçirecek bir öğrenci topluluğu ile karşılacaktır 1. sınıfı okutan öğretmenimiz. Mesleki sohbetlerimizde deneyimli öğretmenlerimizin büyük bir kısmının 1. sınıfın en güzel sınıf olduğunu, öğrencilere okuma yazmayı öğretmenin çok güzel bir iş olduğunu bu yüzden zorluğunu hiç düşünmediklerini söylediklerine şahit oldum. Öğretmenlik sonuçta deneyim isteyen, yaptıkça öğrenilen bir meslek olduğu için deneyimli öğrenmelerimizin her zaman düşünceleri benim için önemli olmuştur. :) Gerek deneyimli öğretmenlerimizin gerekse az da olsa kendi deneyimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle 1. sınıfı okutacak öğretmenlerimiz kesinlikle bu sınıfı gözlerinde büyütmemeleri gerekmektedir. Evet 1. sınıf diğer sınıflara göre zor olabilir fakat sizlerde öğrencilerle birlikte bu işi öğreneceksiniz. Üniversitede öğrenilen dersler özellikle 1. sınıf için verilmiş olan okuma yazma öğretimi açıkcası üniversite ortamındaki gibi değildir. Bunu fırsat bilip öğrencileriniz ile bu işi öğrenmeye çalışmalısınız. Öğrencileriniz okuma yazmayı öğrenirken siz de okuma yazmayı öğretmeyi öğreneceksiniz. :) Her okuttuğunuz 1. sınıfta özellikle okuma yazma öğretimi adına yeni teknikler ve materyaller geliştireceksiniz.

1. sınıfa başlayan öğrencilerin zihinleri birer boş levha gibidir. Ailesinden ayrılıp ilk defa sosyal bir ortama giren öğrenciler, kendi akranları ile zaman geçirecekler, zihinlerinde okul, arkadaşlık, öğretmen gibi şemalar oluşacaktır. Aile bağlılıklarına göre bazı çocuklar ailelerinden ayrılırken sorun çıkaracaktır. Bazılarında davranış sorunu olacaktır. Bunların hepsi doğaldır ve hazırlıklı olmak gerekir. Okul, sınıf ortamı, veliler, öğrenciler ve en önemlisi kendiniz 1. sınıfa hazır olarak başlamalısınız. Kesinlikle "Ben bu işi yapamam." "Öğrenciler beni dinlemiyor." "Okuma yazmayı öğretemiyorum, okuyamıyorlar." gibi olumsuz düşüncelerden kendinizi kurtarın. Her zaman olumlu düşünmeye çalışın.

Çalıştığınız okuldaki sınıf öğretmenleri ile sürekli sohbet etmeye çalışın. Onlardan deneyimlerini sizlerle paylaşmalarını isteyin. Sosyal medyaki öğretmen gruplarını takip edin. Farklı yerlerde çalışan öğretmen arkadaşlarımız ile bilgi alışverişinde bulunmak sizlere çok şey katacaktır. Bu gruplardaki materyal paylaşımlarını takip edebilir ve kendi sınıfınızda uygun olanları uygulayabilirsiniz. Fakat burada şunu belirtmekte fayda vardır. Her materyali veya etkinliği kendi sınıfınızda tam olarak uygulayamayabilirsiniz. Sonuçta sizin öğrenci profiliniz ile paylaşımı yapan öğretmenimizin öğrenci profili aynı değildir. Bu materyalleri sınıfınıza uygun bir şekilde düzenlemelisiniz.

Eylül ayındaki seminer zamanında özellikle veli toplantı tutanakları, zümreler, planlar, okul idaresinin istediği evraklar vs. kesinlikle bunların bir kopyasını hazırlayıp dosyalayınız. Okul başladığında bu evraklar ile ayrıca uğraşmayın. Zamanınızı evrak işleri yerine öğrencileriniz için etkinlik hazırlayarak geçirebilirsiniz.

Öğrencilerin okul ortamını ve öğretmeni sevmesi çok önemlidir. Oyun çağında olan bu öğrenciler bir anda kitaplarla, defterlerle boğuşmaya başlayacaklardır. Okuma yazma öğreteceğim diye acele etmeyin. İlk haftalar öğrencilerinizi tanıma için onlarla oyunlar oynayın, şarkılar söyleyin, sohbet edin. Bunun için blog sayfamdaki yaratıcı drama etkinliklerinden faydalanabilirsiniz.  Onlarla beraber resimler yapın, müzik aleti çalabiliyorsanız müzik aleti ile şarkılar çalıp söyleyin. Okul ve sınıf kurallarını, temel davranışları bu ilk haftalarda vermeye çalışın.

Sınıfınızda kullanacağınız temel materyaller hazır olsun. Bilgisayarınız, ses sisteminiz, resim kağıtlarınız, kalemleriniz vs. kısacası her derse mutlaka hazır geliniz. Eğer sınıf içinde yapılacak bir etkinlik aksarsa sınıfta öğrenci sorunları olabilir. Bilgisayarınızda yapacağınız etkinlikler hazır olsun. O anda internetten araştırma yapmak için zaman harcamayın. Hareketli müzikler ve dans gösterileri bilgisayarınızda bulunursa ders sonlarında öğrencilerinizin eğlenmesi için kullanabilirsiniz. Youtubedan Just Dance gösterilerini öğrenciler severek izlemekte ve yapılan gösteriyi taklit ederek yapmaya çalışmaktadırlar. Gösteriler için bu etkinlik birebirdir. Bilgisayradn açarsınız öğrencileriniz bakarak yapmaya çalışırlar. Gösteriler için ayrıca bir zaman harcamazsınız.

Boya sayfaları çıkarıp öğrencilerin resim yeteneklerini köreltmeyin. Öğrencilerin resim yeteneklerini geliştirmek istiyorsanız temel çizimler gösteriniz. Sizlerde onlarla resim yapınız. Onların hayal dünyasını geliştirmeye yönelik konular belirleyip onların resim yapmasını sağlayınız. Resim yaparken öğrenciler ile sürekli yaptıkları resimler hakkında konuşunuz. Arada sırada aile ve yaşadığı sosyal çevre hakkında resimler yaptırınız ve bu resimler hakkında konuşunuz. Boya sayfalarının öğrencilere birşey kazandırdırğını düşünmüyorum. Aksine öğrencilere yorar ve resme karşı olumsuz bir tavır oluşturur.

Özellikle tuvalet eğitimini ilk haftalarda vermeye çalışınız. Okulun kız ve erkek tuvaletlerinin nerelerde olduğunu nasıl kullanılması gerektiğini öğrencilerinize açıklayınız. Okulda temizlik malzemeleri ile ilgili sorun varsa aile ile iletişime geçip öğrencilerin yanlarında sabun, havlu vs. gibi temizlik malzemeleri göndermelerini söyleyiniz.

Genelde veli toplantıları okul başladığı hafta yapılır. Sizler okul başlamadan önceki hafta ilk veli toplantınızı yapmaya çalışınız. O zamana kadar sınıflar ve öğrenci listeleri büyük ihtimal tamamlanmaya çalışılır. Ulaşabildiğiniz velileriniz ile ilk toplantınızı yapabilirsiniz. Bu size okul açıldığı ilk hafta büyük bir kolaylık sağlayacaktır. Hem öğrencilerle hem de her veli ile tek tek görüşmek zorunda kalmayacaksınız. Bu toplantınızda veliler ile tanışın. Veli ve öğrenci tanıma formları ile öğrencilerinizin ve ailelerinin durumunu öğrenmeye çalışın. Öğrenciler hakkında öğrenebileceğiniz her konuyu öğrenmeye çalışınız. Çünkü sınıf ortamında öğrencilere karşı nasıl davranmanız gerektiğini bilirsiniz. Velilerinizin telefon numaralarını mutlaka alın. Okul zamanında ev çalışmaları için telefonda veli grupları oluşturup veya mesajlar ile bilgilendirme yapabilirsiniz. Ben genellikle kısa not kağıtları hazırlayıp eve gönderdim. Bu yüzden telefon numaralarını acil bir durum olmadığı sürece kullanmadım. Bu sizin tercihiniz. Hangisi sizin ve velilerinizin kolayına geliyorsa toplantıda iletişim şeklini belirleyiniz.

Veli iletişiminiz çok önemlidir. Veliler ile iyi bir iletişim kurarsanız onlarla sorun yaşamazsınız. Veli iletişimlerinden kaçınmayınız. Maalesef bazı öğretmenlerimizi kendini diğer memurlar gibi düşünüp velilere belli saatlerde kendilerini arayabileceklerini söylerler. Sizler akşamın geç vakitleri olmamak şartı ile (bu durumu uygun bir dille belirtirsiniz) iletişimde olabileceğinizi söyleyiniz. Öğrenci ile ilgili acil bir durum olabilir mutlaka sizleri bilgilendirsinler. Buna fırsat veriniz.

Ev kurallarının ve aile yaşantısının önemi hakkında velilerinizi bilgilendiriniz. Aile yaşantısının olumsuz oluşu ve çocuğun her istedğini yaptığı bir ortam sınıf ortamını da etkileyecektir. Ev çalışmalarında velilerin sadece yardımcı olabileceğini, çalışmalarını kesinlikle öğrencinin kendisinin yapması gerektiğini velilere belirtmeniz gerekmektedir. Eğer öğrenci çalışma yapmayacaksa bu sorunu siz ve öğrenci çözecektir. Anne baba evde öğretmen değil öğrencinin annesi ve babasıdır. Ev çalışmaları 1. sınıfta aile yaşantısını genellikle olumsuz etkiler. Ev çalışmaları yüzünden aile sorun yaşamasın. Öğrencileri ev çalışmaları yüzünden cezalandırıp onları soğutmayın.

Okuma yazma hakkında velilerinizi mutlaka bilgilendirin. Ev çalışmalarında öğrencileri yanlış yönlendirebilirler. Bu konuda ayrıca bir toplantı yapabilirsiniz. Ayrıca yapacağınız diğer veli toplantılarında öğrenciler hakkında konuşmayın. Sınıfın geneli hakkında bilgi verip eksik veya yapılmasını istediğiniz diğer konular hakkında görüşün. Öğrenciler hakkında velilerle bireysel görüşmeler yapınız.

Sınıfınızda eksik ders araç ve gereçleriniz var ise öncelikle bunları okul idaresinden temin etmeye çalışınız. Eğer mümkün değilse velileriniz ile bu konu hakkında konuşunuz. Bilgisayar, projeksiyon, ses sistemi, yazıcı gibi makineler olmadan da okuma yazma öğretebilirsiniz. Bizler bu makineler olmadan okuma yazma öğrendik sonuçta. :)  Fakat bu makineler hem işinizi kolaylaştıracak hem de hızlanacaksınız. Velilerinize bu makinelerin olduğu bir sınıf ortamı ve bu makinelerin olmadığı bir sınıf ortamı hakkında konuşunuz. Para toplama işlerine sizler girmeyiniz. Bu işleri veliler kendi aralarında yapmaya çalışsınlar. Her iş için farklı veli gönüllü olabilir. Sınıf annesi, teyzesi, halası gibi lüzumsuz işlerle uğraşmayın. :) Bu uygulamalar veliler arasında sıkıntı çıkarabilir.