Bir önceki yazımda uyum haftasında yapılan çalışmalar ve e sesi etkinliklerine yer vermiştim. Geçtiğimiz hafta "l" sesi öğretimini tamamladık. İlk heceler ve kelimelerle cümleler yazdık. Kılavuz çizgili defter yerine çizgili deftere başladığımızı belirtmiştim. E ve L seslerinin çizgili deftere yazımı ile ilgili aksilik yaşamadık.
Sayfalarca harf, hece veya kelime yazdırmanın önemli bir fayda sağladığını düşünmüyorum. Öğrencilerimiz harfin yazılış kuralını biliyorsa ve satıra uygun yazıyorsa 3-5 satır yazdırmak yeterlidir. Zaten harf öğretimi devam ettikçe sürekli geçmişte öğretilen harflerde yazılmaya devam edilecektir. Satırlara uygun yazamayan, hazırbulunuşluğu yeterli olmayan öğrencilerimiz için illaki yazı çalışması yaptırılmalıdır. Noktalı harflerin üzerinden geçme gibi çalışmalar bıktırmadan yaptırılabilir. Parmak kaslarını geliştirme çalışmalarını geçmiş yazılarımda paylaşmıştım.
"E" ve "L" sesleriyle ilgili hece ve kelime oluşturma çalışmaları yaptık. Hece ve kelimeleri de aynı şekilde 3-5 satır yazarak pekiştirdik. Oluşturulan hece ve kelimelerle cümleler kurduk dikte çalışmaları yaptık. Dikte çalışması yaparken cümlelerde görseller kullanılmalıdır. Örneğin; "Çocuklar el ele kalem elle." cümlesinde çocuklar ve kalem ifadelerini görselle ifade ederek dikte çalışması yaptık.
"L" sesi etkinlikleriyle ilgili yaptığımı görsel çalışmalara ilkokulburada,etkinlikburada ve ilkokul1 sitelerinden ulaşabilirsiniz. Ses öğretimiyle ilgili bu tür görsel etkinlikler hazırlayan öğretmenlerimize teşekkür ederiz. :)
Verimli olarak geçirilen uyum haftasından sonra ses öğretimi sürecine başladık. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi öğrencinin sesi diğer seslerden ayırt edebilmesidir. Yani "e" sesinin olduğu bir kelimede bu sesin kelimenin neresinde (baş, orta, son) yer aldığını, kelimeyi söylerken bu sesten kaç tane çıktığını fark etmesi gerekir. Bunun için özellikle dinleme metinlerine, dinleme metinleriyle ilgili anlama çalışmalarına, doğal ve yapay ses kaynaklarından çıkan sesleri taklit etme çalışmalarına sıkça yer vermek gerekir. Diğer önemli husus ise sesin çizim şekliyle ilgilidir. Parmak kasları yeterli seviyeye ulaşan, el göz koordinasyonunu sağlamış bir öğrencinin sesi çizimi de güzel olacaktır. Bu konuda anaokulu eğitiminin önemi ortaya çıkar. Anaokulunda yapılan parmak kasları geliştirici çalışmalar ses öğretimi ve yazma sürecinde işimizi yeterince kolaylaştırmaktadır. Ayrıca öğrencilerimiz bu süreçte sürekli parmak kasları geliştirici antrenmanlar yapmaya devam etmelidir. Bu konuda öğrencilerimizin okulda ve evde fazlaca çalışmaya yapacağı etkinliklere internetten ulaşabilirsiniz.
Ses öğretimi mantığı ve aşamaları sabittir. Sesi hissettirme, tanıma, yazdırma, hece ve kelimeler oluşturma........ program dahilinde yapılan çalışmalardır. Bu çalışmaları yaptırırken öğrencileri sürece aktif edecek etkinliklere yer verilmelidir. Her sınıfın düzeyi, öğrencilerin öğrenme hızları birbirinden farklıdır. Bu konuda öğretmenlerimize tavsiyem acele etmeden süreci ilerletmektir. Özelikle sosyal medya paylaşımlarına bakarak geç kalma gibi bir endişeye kesinlikle kapılmamak gerekiyor. Öğrencilerimiz mutlaka okuyacaktır. Geç olsun güç olmasın.
Bu sene önceki yıllardan farklı olarak kılavuz çizgili defterle birlikte çizgili deftere başlamam oldu. Yazma çalışması iyi olan öğrencilerimizle çizgili defterden devam ediyorum. Biraz yorucu bu durum fakat daha faydalı olduğunu düşünüyorum. Bunu da zaman gösterecek. Sonuçta 2.dönem çizgili deftere geçiş çalışmaları da yapmak gerekiyordu.
Ses öğretiminde interaktif içeriklerden faydalanıyorum. Morpakampüs, okulistik, ata yayınları vs. ses öğretimi için güzel içerikleri, dikkat çekici etkinlikleri var. Parmak kaslarını geliştirici ses öğretimine uygun görsel etkinlikler yapıyoruz. Ayrıca dinleme becerisini geliştirici yine ses öğretimiyle ilişkilendirilecek çalışmalara yer veriyoruz.
Özellikle yazma çalışmalarında tavsiyem; öğrenciye sayfalarca ses yazdırmak ona bu beceriyi kazandırmaz. Duruma göre 3-5 satır yazdırmak yeterlidir. Kuralına uygun yazıyor fakat satırlara dikkat etmiyorsa yeterli ön hazırlığı yoktur öğrencinin. Hece ve kelime oluşturma çalışmalarında dikte yaptırırken sesi kuralına göre yazmak önemlidir. Takip ederek yanlışları düzeltmek sayfalarca sesi yazdırmaktan daha faydalı olacaktır.
Görsel sanatlar ve serbest etkinlikler dersinde yapılan, çalışma yaprakları ve kitaplarda fazlaca yer verilen boyama etkinlikleri öğrencilerimize yaratıcılık konusunda bir kazanım sağlamaz. Özellikle anaokulu ve 1.sınıfta yapılan bu çalışmalar maalesef öğrencilerimizi resim dersinden soğutmaktadır. Öğrenciler için A4 kağıdı büyüklüğünde bir çizimi boyamak işkence gibidir. Zaten öğrencilerin büyük bir kısmı çabucak bitsin diye karalayıp bırakırlar. Çalışma sayfalarında yer verilen bir kazanım sonrasında resim boyatma gibi bir etkinlikte boyamayı öğrencilerimizin isteğine bırakalım. Örneğin çizgi çalışmalarında öğrencimiz noktaları birleştirsin sonrasında çizimi boyamayı tercihine bırakalım. Burada önemli olan zaten çizgi çalışmasını yapmasıdır. Boyama çalışmasının kalem tutma, parmak kaslarını geliştirmede bir etkisi de yoktur. Hatta öğrencilerimiz boyama yaparken yorulduğu için kalemi farklı şekillerde tutma eğilimine geçmektedir. Kalem tutma ve parmak kaslarını geliştirme için farklı yöntemler kullanmak daha iyi olacaktır.
Görsel sanatlar dersi için tavsiyem; öğrencilerimizin yaratıcılıklarını geliştirecek etkinliklere yer vermektir. Öğrencilerimizi düşünmeye yönlendirmeli, düşüncelerini kağıda resmetmelerini istemeliyiz. Öğrencimiz hazır çizim yerine kendi çalışmasını boyamalıdır. Boyaması düşündüğü görsel çalışmasına göre şekillenecektir. 1.sınıfta yapılabilecek görsel sanat çalışmalarına örnek,
2022-2023 eğitim öğretim yılı öğretmen, öğrenci ve tüm velilerimize hayırlı olsun. Güzel, mutlu ve başarılı bir eğitim-öğretim yılı geçirmek dileğiyle...
Blog sayfamdaki yazıları geçmişte günlük mantığında yazarken artık deneyimlerimi paylaşmaya çalışacağım. Günü birlik çalışma paylaşmaktan daha çok haftalık etkinlik içerikli, uygulanabilirliği yüksek, faydalı çalışmalara yer vereceğim.
Bu sene ilk defa bakanlık tarafından paylaşılan programın içeriği uyum haftası için gerçekten faydalıydı. Özellikle veli toplantısının önce alınması, öğrenci sayısı fazla olan sınıflar için öğrencileri gruplar halinde okula alıştırma süreci yerinde bir karar olmuş. Bizim öğrenci sayımız ideal olduğu için öğrencilerimizi gruplar halinde okulumuza çağırmadık. Ayrıca her gün üç ders saati şeklinde uyum haftası programını gerçekleştirmeye çalıştık.
Uyum haftası ve okulların açıldığı ilk hafta sınıfınızda kullanabileceğiniz etkinlikleri ve uygulama yöntemlerini paylaşmaya çalışacağım.
Tanışma oyunları:
1) Adım Çuf Çuf: Öğretmen lokomotif olarak “Ben bir küçük trenim/Yaylaları gezerim/Arkadaş edinirim/…(Öğretmen ismini söyler.) trene” şeklinde şarkıyı söyler. Ardından bir çocuğun karşısında durur. Elini sıkarak onu oyuna davet eder, elinden tuttuğu çocuğu arkasına alarak ilk vagonu oluşturur. Vagona alınan çocuk, öğretmeninin yaptığı gibi başka bir arkadaşının elini sıkar ve “Merhaba, ben … (ismini söyler).” der. Tanıştığı çocuk da ismini söyleyince arkadaşının elinden tutar ve onu arkasına alır. Böylece çocuklar bir tren oluştururlar. (MEB)
2) Yün Tırtıl - Yünden Tırtıl: Çocukların art arda dizilmeleri sağlanır. Öğretmen bir yün yumağını eline alır. Kendi adını söyleyerek arkasındaki çocuğa yumağı verir ve ipin bir ucundan tutmaya devam eder. Sonrasında tüm çocuklar sırayla adını söyleyerek son çocuğa gelene kadar yumağı arkadaşlarına vermeye ve ipin bir ucundan tutmaya devam eder. Sıranın sonundaki çocuk adını söyledikten sonra öğretmen bu çocuğun yanına gelir. “Yün tırtıl, yünden tırtıl gel benimle pıtır pıtır.” tekerlemesini yüksek sesle söyler ve grubun tekrar etmesini ister. Öğretmen, artık bir tırtıl olduklarını ve beraber hareket etmeleri gerektiğini söyler. Çocuklardan ipi tutmaya devam ederek grup hâlinde verilen yönergelere uymalarını ister (Tırtılın karnı acıktı, hızlı yürüyor. Tırtıl yoruldu, çömeliyor vb.). (MEB)
3) Top Yardımıyla İsim Çalışması: Çalışma ortamına göre öğrenciler daire şeklinde yere otururlar veya ayakta dizilirler. Öğretmen eline topu alır ve kendi adını söyleyerek (“Benim adım ………. ”) seçtiği birine topu götürüp verir. Topu alan öğrenci kendi adını söyleyerek topu başka arkadaşına verir. Herkes kendi adını söyleyinceye kadar çalışma devam eder. Oyunun ikinci aşamasında topu eline alan öğrenci önce kendi adını daha sonra topu kime gönderecekse o arkadaşının adını söyler ve topu arkadaşına gönderir (“Benim adım ……….. topu göndereceğim arkadaşımın ismi ……….. ”). Herkes oyuna katıldıktan sonra çalışma bitirilir.
4) Benimle Gelir Misin: Öğrenciler çember halinde sıralanır. Bir kişi çemberin dışında ebe olarak kalır. Ebe çemberin etrafında dolaşmaya başlar. Dolaşırken istediği bir arkadaşının omzuna dokunarak ismiyle “ ……….. benimle gelir misin?” der. Seçtiği kişi çemberin dışına çıkıp ebeyi takip eder. Ebe çemberin etrafında dolaşırken çeşitli hareketler yapar. Ebeyi takip eden kişi ebenin yaptığı hareketlerin aynısını yapmaya çalışır. Ebe seçtiği kişinin yerine gelince oraya geçer ve arkadaki kişi yeni ebe olur. Oyun bu şekilde müzikle devam ettirilir.
Tanışma içerikli etkinliklerin devamı için geçmiş yıllarda paylaştığım yaratıcı drama ders planını incelemenizi tavsiye ederim. Plan için TIKLAYINIZ!
Okulun bölümlerini öğrencilerimize tanıtmak için genellikle öğrencilerimizi sıra yapıp okulu gezdiririz, okulun o bölümüne geldiğimizde öğrencilerimize bilgilendirme yaparız. MEB uygulama programında paylaşılan etkinlikler ile okulun bölümlerini oyunlaştırarak tanıtabiliriz.
1) Gizemli Kutu: Öğretmen renkli ve dikkat çekici bir kutu ile sınıfa gelir. Çocuklardan kutunun içinde neler olabileceğini ve içindekilerin nereden geldiğini tahmin etmelerini ister. Daha sonra kutuyu açar ve tuvaletler için kız-erkek yönlendirme levhası, sabun veya tuvalet kâğıdı; kantin için yiyecek örneği; kütüphane için kitap gibi okulun farklı birimlerine ait ipucu niteliğindeki örnekleri çocuklara gösterir. Bu örneklerin ait olduğu okul birimleri hakkında bilgi verir ve çocukları o birimlere -tanımaları için- götürür. (MEB)
2) Okulunu Keşfet: Öğretmen, etkinlik öncesinde okulun ön cephesinden çekilmiş bir fotoğrafın çıktısını alır ve onu kartona yapıştırır. Kartona yapıştırılmış okul fotoğrafı, tanıtılması hedeflenen birim sayısı kadar yapboz parçasına ayrılır. Bu parçaların arka yüzüne tanıtılması hedeflenen birimlere ait ipuçları yazılır. Örneğin “Bütün okulu idare eder, masası ve koltuğu vardır. Neresidir ve kimdir?” Her bir yapboz parçası ayrı zarflara konularak etkinlik öncesinde hedeflenen birimdeki görevliye verilir. Öğretmen, sınıfa ilk ipucunun yer aldığı zarf ile girer. Bu zarfın içinden çıkan yapboz parçasını gösterir ve arkasındaki ipucunu okur. “Müdür odası ve müdür” cevabı alındıktan sonra tüm çocuklarla birlikte müdür odasına gidilir. Bir sonraki yapboz parçası müdürün elindeki zarftan alınır. Bu şekilde yapbozun tüm parçaları toplandıktan sonra sınıfa gelinir ve yapboz tamamlanır. (MEB)
Sınıf kurallarıyla ilgili çalışma yapmak için hazırlayacağınız slayt yardımıyla birlikte paylaşılan şu etkinliği kullanabiliriz;
Sence Ne Olmalı: Öğretmen etkinlik öncesinde her çocuk için iki farklı renkte tercih kartları hazırlar. Bir renk doğru davranışı, diğer renk yanlış davranışı temsil eder. “Okulda ve sınıfta yerlere çöp atmamalıyız, arkadaşlarımızın eşyasını izinsiz kullanmalıyız, koridorda koşmalıyız, okula zamanında gelmeliyiz.” gibi doğru ve yanlış davranış örnekleri verir. Çocuklardan her bir davranış için ellerindeki kartonları kaldırarak tercihte bulunmalarını ister.
Müzik içerikli etkinlikler için "Neşeli Heykeller" etkinliğini tavsiye ederim. Bulunduğunuz yöreye uygun hareketli bir şarkıyla nu çalışmayı yapabilirsiniz:
Neşeli Heykeller: Öğrenciler çalışma yerinde serbest olarak ayakta beklerler. Öğretmen öğrencilere şu yönergeyi söyler: “Çocuklar! Sizlere şimdi çok kısa bir hikaye anlatacağım. Çok eski zamanlarda ülkenin birinde zengin bir adam yaşarmış. Bu adam zenginliği ile ülkede yaşayan fakir insanlara her zaman yardım edermiş. Bu yüzden diğer insanlar bu adamı çok severmiş. Adamın çok güzel ve çok büyük bir evi varmış. Evinin bahçesinde türlü türlü ağaçlar ve çiçekler, çok güzel büyük bir havuz ve bir sürü heykel varmış. Ama bu heykeller sizin bildiğiniz heykellerden değil. Bu heykeller ne zaman bir müzik duysalar hemen dans etmeye başlıyorlarmış. Müzik bittiğinde eski hallerini unutup yeni şekillere giriyorlarmış.”
Şimdi sizler bu zengin adamın bahçesindeki heykellersiniz. Müzik duyduğunuzda dans etmeye başlıyorsunuz. Müzik durduğunda eski halinizi hatırlamadığınız için yeni şekle girip donuyorsunuz. Oyun bir süre oynandıktan sonra bitirilir.
İlk derslerde uygulayabileceğiniz hareketli bir şarkıyla derse başlamak gibisi yoktur :) Oyun derslerinde sıkça kullandığımın bir çalışmayı paylaşmak istiyorum. Hakan Abi ve Gitarı Boncuk kanalında birbirinden güzel etkinliklere ulaşabilirsiniz. Öğretmenimize çalışmaları için teşekkürler.
Öğrencilerimizin ritim becerilerini geliştirmek için beden perküsyonu çalışmalarına yer verebilirsiniz. Bunun için kullandığım çalışmalardan birisi yine Hakan Abi ve Gitarı Boncuk kanalından;
Yazma sürecine hazırlık olarak düzensiz ve düzenli çizgi çalışmaları, resim etkinlikleri, el göz koordinasyonu gerektiren etkinlikler, origami çalışmaları yapılabilir. Uyum haftasında öğrencilerimize uyguladığım çalışmalardan örnekler;
Origami ile ilgili youtubedan fazlaca çalışma bulabilrsiniz.
Yazma sürecine kılavuz çizgili defter ile başlayacağım. Öğretim sürecine göre çizgili deftere öğrencilerimizi bireysel olarak geçireceğim bu sene. Yazı güzelliği için acele edilmemesi gerekiyor. Öncelikle öğrencilerimizi bu sürece hazırlamalıyız. Parmak kaslarının gelişimi için birçok etkinliğe internet ulaşabilirsiniz. Bu etkinlikleri belli aralıklarla yapmak çok önemlidir. Ayrıca el göz koordinasyonu gerektiren çizgi çalışmalarına da yeterli düzeyde yer verilmelidir.
Tekrardan eğitim-öğretim yılımız hayırlı olsun. Başarılar dilerim :)
