10 Temmuz 2017 Pazartesi

Sınıf Yönetimi Ve Öğrenci Davranışları

Sınıf Yönetimi Ve Öğrenci Davranışları

Blogta yazdığım son iki konu 1. sınıf okutacak öğretmen arkadaşlarımız için derlediğim mesleki bilgilerdi. 1. sınıf öğrencilerinin durumu, sınıf ve okul hazırlığı, veli ilişkileri gibi konularda öğretmenlerimize yardımcı olabilecek bilgiler vermeye çalıştım. Umarım faydalı olmuştur. :)

Bu yazımda "Etkili sınıf yönetimi nasıl olmalıdır?" bu konuda yine önceki yazılarımda olduğu gibi deneyimli öğretmenlerimizin ve kendi deneyimimden gözlemlediğim bilgileri paylaşmaya çalışacağım. 

Öğrencileriniz okula başlamadan önce imkanınız var ise mutlaka veli toplantısı yaparak öğrencilerinizin durumlarını öğrenmeye çalışınız. Fiziksel, kişisel, sosyal açıdan öğrencilerinizi önceden tanımak sizin için bir hazırlık olacaktır. Öğrencilerinizi çok iyi bir şekilde tanırsanız sınıf yönetiminiz kolaylaşacaktır. Şunu kesinlikle unutmayınız: Sınıf yönetimi bir anda sağlanabilecek bir durum değildir. Öğretmenin sabırlı olması gerekir ve olumsuz öğrenci davranışlarını kesinlikle pekiştirmemelidir.

Öğretmenlerimiz sınıfındaki öğrenciler konuşmasın, farklı şeylerle ilgilenmesin, beni dinlesin, dersine çalışsın vs. ister. Bunu herkes ister fakat bu söylendiği kadar kolay bir iş değildir. Eğer sınıftaki öğrencilerde genel bir davranış sıkıntısı var ise öncelikle bunun kaynağını incelemek gerekir. İlkokuldaki öğrenciler uzun süre sıralarda oturup öğretmeni dinlemez. Özellikle 1. sınıftaki öğrenciler. Daha anaokulundaki oyun ortamından yeni çıkmışlar. Yeni bir ortama gelmişler. Bu öğrencilerin aklı hala oyunda, eğlencededir. O zaman öğretmenlerimizin yapması gereken tek şey ders içeriğini zevkli hale getirerek öğrencilerin hepsini ders etkinliğine katmaktır. Bu iş öğretmeni kuşkusuz yoracaktır. Çünkü her gün bir sonraki günün dersini hazırlamalı ve planlamalıdır. Eğer sınıfında sorun olmasını istemiyor ve öğrencilerinde başarı istiyorsa bunu yapmalıdır. Ders içeriğini eğlenceli hale getirmek öğretmenin çalışmasına bağlıdır.

"Oğlum, kızım bağırma, konuşma, sus, beni dinle....." bu ifadeleri birçoğumuz sınıfımızda kullanırız. Öğretmen bu tür ifadeleri çokça kullanıyorsa o sınıfta olumlu bir öğrenci davranışı gelişmez. Çünkü öğretmen istenmeyen öğrenci davranışlarını farklında olmadan pekiştirir. Dersi dinleyen ve etkinliklere katılan öğrenciler bu durumu gördüğünde şunu düşünür: Öğretmen konuşan, dersi dinlemeyen öğrencilerle ilgileniyor veya öğretmen ders dinlemezsek bize bağırır. Tabi burda korku ortamı da oluşur. Öğretmenin yapması gereken istenilen öğrenci davranışlarını pekiştirmektir. Olumlu davranışlar gösteren öğrenci ile ilgilenildiğini gören diğer öğrencilerde olumsuz davranışlarını zamanla bırakacaklardır. 

Öğrencilerinizin etkinliklerde ve davranışlarında kendilerini değerlendirmelerine fırsat vermek gerekir. Yapılan bir etkinliği öğrencinizin kendisi değerlendirmelidir. Sizler düşüncelerinizi elbette söylemelisiniz. Fakat "Yaptığın etkinlik olmamış. Bir daha yapmalısın. Daha özenli çalış." gibi ifadeler kullanılırsa o öğrenci istenilen etkinliği yapmaz. İstediğiniz kadar uğraşın. Örneğin; öğrettiğiniz bir sesle ilgili yazı etkinliği verdiniz diyelim. Etkinliği bitiren öğrencinizle kendisini değerlendirmeye yönelik sorular sorabilirsiniz. "Sence yazın nasıl olmuş? Daha iyisini yapabileceğini düşünüyorum. İstersen deneyebilirsin. Başka ne tür kelimeler yazabilirsin?" gibi kendisini değerlendirmeye yönelik sorular sorulabilir.

Kesinlikle sınıf ortamında gerilim yaratmayın! Sözlü ve fiili şiddet uygulayan bir öğretmen o sınıfta acizdir. Geçmişte bizler öğretmenlerimizden hep korktuk. Suçlu veya suçsuz yere çok dayak yedik. Ama şu bir gerçek ki bizlere sevgi ile yaklaşan öğretmenlerimizi hiçbir zaman unutmadık ve unutmayız. Öğrencilerimize sevgimizi göstermeliyiz. "Bitanem, canım, cicim, aşkım vs." gibi sözcükleri öğrencilerinize kullanmayınız. Onlar sizin öğrenciniz. Aşkınız, ciciniz değil. Öğrencileriniz bir ismi var. Öğrencilerinize ismiyle hitap ediniz. Öğrenciniz gösterdiği olumlu bir davranışı kendi düşüncelerinizi belirterek pekiştiriniz.

Biz öğretmenlerin sınıf yönetiminde uyguladığı bir başka yanlış davranış ise öğrenciyi sınıftan çıkarıp kapının önünde bekletmektir. Sınıf büyüdükçe bu yanlış davranış öğrenciyi okul müdürüne göndermek olur. O öğrenci sizi bu kadar sıkıntıya sokuyorsa bunun nedenini ve çözüm yollarını aramanız gerekir. Sınıftan dışarıya çıkarmak olumsuz bir sınıf yönetimi şeklidir ve suçtur. 

Öğretmenlik sabır işidir. Sizinde o gün canınızın sıkıldığı bir durum olabilir. Sınıfta sinirlenebilirsiniz. Robot değilsiniz sonuçta. Öğrencilerinizden sinirinizi kesinlikle çıkarmayınız. Sinirlendiğiniz bir anda içinizden sayıp sakinleşiniz, elinizi yüzünüzü yıkayınız, rahatlamaya çalışınız. Sınıf ortamınız bir anda bozuldu ise eğlenceli bir etkinlik ile devam ediniz. Oyun, şarkı, dans vs. O anda dersi anlatmaya uğraşmayınız. O gün olmazsa bir başka gün telafisini yaparsınız. Müfredata körü körüne bağlı kalıp dersi yetiştiremiyorum kaygısına düşmeyiniz.

Öğrencileriniz sizin onlara değer verdiğinizi hissetsin. Öğrencilerinizin bir sorunu var ise mutlaka rehberlik çalışması yapınız. Öğrencilerinizin bir derdi var ise sizler ile kolayca paylaşabilsinler.

Sınıf yönetimi istikrar demektir. Burada kendi sınıfımdan bir örnek vermek istiyorum: Şu anda 4. sınıfa geçen öğrencilerim ben sınıfta olmasam veya derse geç gitsem bile neler yapılması gerektiğini bilirler. Bu davranışı kazandırmak kolay olmadı tabiki. Uzun bir zaman boyunca kademeli olarak bu davranış üzerinde çalıştık. 1. sınıftan itibaren yaptığım diğer bir uygulama "Selamlamadır." Derse girdiğim zaman öğrencilerim ayağa kalkarlar ve birbirimizi selamlarız. Aynı şekilde gün bittiğinde de bu selamlama yapılır. Derse başlamadan önce sınıf yoklaması ile uğraşmak, ders defteri doldurmak ile zaman kaybetmeyiniz. Selamlamadan sonra öğrencileriniz ile kısaca sohbet edip o gün yapacaklarınızı konuşunuz. Sizi ayakta gezinerek veya sınıfta koşturarak bekleyen öğrencileriniz mutlaka olacaktır. Öğrencilerinize yaptıkları bu davranışın diğer sınıfları rahatsız ettiğini, sınıfta oluşacak tozdan rahatsız olduğunuzu ve kendilerini de hasta edeceğini belirtiniz. 

Ders içeriğinizin özgün olmasına mutlaka özen gösteriniz. İnternetten bulduğunuz kaynakları kopyala - yapıştır ile öğrencilerinize sunmayınız. Düzensiz, hata dolu etkinlikleri öğrencilerinize verdiğinizde onların zihinleri karışacaktır. İlla ki hazırladığınız etkinliklerde hatalarınız olabilir. Ama öğrencileriniz etkinlikleri sizin uğraş vererek hazırladığınızı bilsinler. Sinifimegitim etkinlikler sayfasındaki bütün çalışmalar elimizden geldiğince özgün bir şekilde hazırlanmaya çalışılmıştır. Öğrencilerim bu çalışmaları benim hazırladğımı her zaman bilirler. Hatta öğrencilerime verilen etkinlikte hata olabileceğini, hataları bana bildirmelerini söylerim ve gerekli düzeltmeleri birlikte yaparız. Sınıfta sinifimegitimi mutlaka kullanırım. Kendi öğrencilerinizin düzeyine uygun özgün etkinlikler hazırlamaya çalışınız.

Her gün aynı şekilde ders işlerseniz öğrencileriniz belli bir süre sonra derslerinizden sıkılmaya başlar. Onlara sürprizler hazırlayın. Çalıştığınız yerin durumuna göre küçük çaplı bir gezi veya kafede dondurma yeme vs. etkinlikleri çeşitlendirebilirsiniz.

Bazı sosyal gruplarda öğrencilerle sosyal medya üzerinde öğretmenin arkadaşlık yapmaması gerektiğini okumuştum. Bu durumun olumlu ve olumsuz öğrenci için ne tür davranışlara yol açabileceğini açıkcası bilemiyorum. Ben öğrencilerim ile sosyal medyada görüşmem. Bir sorun olursa telefonda görüşürüz. Sosyal medya arkadaşlığı için sizlerin değerlendirmesini veya yaptığınız uygulamalar var ise onları paylaşmanızı rica ediyorum :)


İlkokulda sınıf yönetiminin diğer kademelere göre kolay olduğunu düşünüyorum. Çünkü bizler o sınıfın öğretmeniyiz ve öğrencilerimizi bizler şekillendiriyoruz, temeli bizler atıyoruz. Bunun için sevgiyi kullanmalı ve sabırlı olmalıyız.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder