23 Temmuz 2017 Pazar

İlkokuldan Ortaokula Geçiş

Uzun bir zaman boyunca gözlemlediğim, gerek ortaokul öğretmenlerimizden gerekse velilerimizden gelen özellikle akademik şikayetler üzerine bu konuya değinmek istedim. Biz sınıf öğretmenleri olarak bile öğrencilerimiz ortaokula geçtiğinde ve ortaokul sürecinde bazen onları tanıyamıyoruz. Hatta öğrencilerdeki bu değişim 4. sınıfta bile belirgin olarak görülmektedir. 4. sınıftan itibaren çocuklarda bir değişim olmaktadır. Bu olumlu veya olumsuz olabiliyor. Akademik olarak başarısız olan öğrenci bir anda yükselen bir grafik sergilerken, başarılı  olan bir öğrencinin derslerindeki durum tam tersi olabilmektedir.

4. sınıftan itibaren çocuklara fiziksel olarak büyüdüklerinin farkına varırlar. Davranışları çocuksu olmaktan çıkar, yetişkin bir düşünceye olgun bir anlayışa geçiş dönemi yaşanır. Çalışmaları yavaş yavaş düzenli ve planlı çalışma noktasında şekillenir. Bu durum öğrencilerde alışkanlık kazanımının bir göstergesi olur. Akademik destek olarak ailesinden bağımsızlaşmaya başlar. Kendi düzenini kendisi kurar.

Hepimizin bildiği gibi öğrencileri çalışmaya iten iki önemli etken vardır. Bunlar içsel ve dışsal güçlerdir. İçsel güç; öğrencilerin kendi kararlarını kendisinin verebildiği, neyi bilip hangi konularda eksiği olduğunun farkında olduğu, ne kadar çalışması gerektiğine kendisinin karar verdiği güçtür. İçsel güce sahip olan öğrenciler akademik olarak başarıyı yakalayan öğrencilerdir. Biz eğitimciler olarak öğrencilere kazandırmamız gereken asıl kazanım da budur. 2 ve 3. sınıfta bu gücün farkında olan öğrenciler 4. sınıftan itibaren bu gücü kullanmaya başlarlar. Zayıf düştükleri zamanlarda öğretmen veli işbirliği ile toparlanmasını bilirler. Dışsal güç ise öğrenci istemediği halde dış etki tarafından zorlanarak çalıştırılmasıdır. Bu öğretmen, veli veya arkadaş ortamı olabilmektedir. Maalesef bizim eğitim sistemimizdeki öğrencilerin büyük bir çoğunluğu bu güç ile çalıştırılmaya zorlanmaktadır. Dışsal güçle ve etkiyle çalışan öğrenciler 4. sınıftan itibaren bu güçlere karşı kendileri de bir güç ve etkiye karşı tepki koymaya başlarlar. 4 ve 5. sınıfta bu tepki zayıf olabilir fakat öğrencilerdeki büyümeye bağlı olarak ve ilerleyen dönemlerde bu tepki güçlenir. Akademik olarak umursamaz bir tavır takınabilirler. Bu dönemler veliler içinde zor geçmektedir. İlkokulda sınıf öğretmeni öğrencinin bütün derslerini takip edip veliyle işbirliği içindeyken, ortaokulda birden fazla öğretmen ile öğrencinin takibini yapmakta zorlanmaktadır. Hatta bazı velilerimiz çocuklarına yalvarma durumuna bile gelmektedir.

Özellikle 4. ve 5. sınıfa kadar düzenli ve planlı ders çalışma alışkanlığını kazanamamış öğrenciler için bundan sonra bu alışkanlığı kazandırmak zordur. Bunun için biz sınıf öğretmenleri olarak öğrencilerimize velilerimiz ile işbirliği içerisinde bu alışkanlığı kazandırmalı ve içsel motivasyonun önemini öğrencilerimize aşılamalıyız. Öğrencilere bu alışkanlık 3 - 5 gün içerisinde hemen ve herkes tarafından kazandırılamaz. Öğrencilerimizin iç dünyasını ve beklentilerini bilmeliyiz. Öğrenciler sevdikleri şeyleri yaparlar. Bunun için dersleri onlara sevdirmeli ve içsel motivasyon ile onların çalışma alışkanlığı kazanmasını sağlamalıyız.

Geçtiğimiz günlerde lise 2. sınıfa giden bir öğrenci ile kısa bir sohbetimiz oldu. Öğrenci ile yaptığım sohbetin içeriğini paylaşmak isterim. Arkadaşımla birlikte Ankara'da oto sanayiye aracın bakımı için gitmiştik. Gittiğimiz yer araç markası bakımından önemli diyebileceğimiz ustaların olduğu bir yer. Araç ile ilgili sıkıntıyı ustamıza anlattık. Usta da bizim çırak diye düşündüğümüz gence nelerin yapılması gerektiğini anlatıp gitti. Evet aracı liseye 2'ye giden öğrenci yapacaktı. Genç ile başladık sohbete. Adı, okulu vs. derken uzun bir süre sanayide arabalar ile iç içe olduğunu anlattı. Küçüklükten beri okul çıkışlarında sürekli çalışmış buralarda. Liseye geçtiğinde okulu açıktan tamamlamaya karar vermiş ve kendini tamamen bu işe vermiş.İleri düzey derslerin kendisine göre olmadığını, araçlara ve motorlara ilgi duyduğunu söyledi. İşini sevdiğini ve kendisini sürekli geliştirmeye çalıştığını anlattı. Sorumuz üzerine maddi olarak da bizlerden fazla kazandığını söyledi. Kendini gerçekleştirmiş, hedefleri olan bir genç. Bu gence okuması için baskı yapılmış olsa belki bu genci kaybedecektik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder