8 Eylül 2015 Salı

Okul Fobisi (Korkusu) Nedir? Neler Yapılabilir?



Okul Korkusu



        Okula yeni başlayan çocukların bazılarında okul korkusu diyebileceğimiz bir sorun ortaya çıkar. Çocuk okula gitme konusunda isteksiz görülebilir. Hatta kimi çocuklarda çok sık ağlamalar veya sabah okula giderken huzsuzlaşmak, inatçılık yapmak gibi şikayetler görülebilir.Okul korkusu bazı çocuklarda bulantı, kusma, karın ağrısı, baş ağrısı, ishal ya da uykuda huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Anne ve babaların okula yeni başlayan çocuklarında gördükleri bu tip belirtileri yalnızca fiziksel bir rahatsızlık olarak değerlendirmemeleri, bunun okula uyum güçlüğü nedeniyle ortaya çıkabilen psikolojik bir sorun da olabileceğini göz önünde bulundurmaları gerekir. Bu süreçte okul ile her zaman irtibatta kalınmalıdır.

         Bu süreçte velilerimize ve öğretmenlerimize faydalı olduğunu düşündüğüm bir makaleyi paylaşmak istiyorum.
 

    Çocuklarda okula gitmek istememe ve gitmeme durumu, bazı yazarlar tarafından okul reddi, bazıları tarafından okul korkusu olarak isimlendirilmektedir.

    Okulun ilk günlerinde görülen bu korkunun kaynağı olarak genelde annenin görülmektedir. Çocuk okula gittiği zaman anne-babasına bir şey olacağından, onların başına bir şey geleceğinden, hastalanacaklarından, öleceklerinden endişeleniyor. Ebeveynlerinin kendisini terk edeceklerini düşünüyor. Bunun yanı sıra çocuğuna aşırı bağımlı olan anne-babalar da çocuklarına okulda bir şey olacağı kaygısı yaşıyor. Ebeveynin korku ve endişesi aynen çocuğa yansıdığı için bu durum çocuğun bağımlı bir kişilik özelliği kazanmasına yol açabiliyor. Ayrılma korkusunda korkunun nedeni genellikle çocuk değil, anne olarak görülüyor. Anne, bilinçaltında çocuğun kendisinden ayrılıp, okula başlamasını istemiyor ve bunu çok dolaylı ve ince mesajlarla çocuğa aktarıyor. Annenin çocuğa, o okula başladığında kendisinin bütün gün onu bekleyeceğini, bunu yaparken onu çok özleyeceğini anlatması, çocukta anneyi yalnız bıraktığı için suçluluk duyguları oluşmasına neden olabiliyor. Dolayısıyla çocuk okula gitmek istemeyebiliyor.
    Okul korkusunun, okula yeni başlayan çocuklarda görüldüğü gibi okula devam eden çocuklarda da görülüyor. Bazı çocuklar zorlamalara dayanamayıp okula gitmek üzere yola çıksa da yarı yoldan geri dönüyor ya da sınıftan çıkıp eve geliyor. Çocukta neşesizlik, uykuya dalmakta güçlük, iştah kesilmesi, ödevlere karşı ilgide azalma, baş ve karın ağrıları, ateş görülebiliyor. Çocuk o gün okula gitmeyeceğini, öğretmenden korktuğunu ya da bir arkadaşının kendisini rahatsız ettiğini söyleyebiliyor. Ancak bazen okula gitmeme davranışı, çocuğun inatlaşması nedeniyle geliştirdiği bir davranış halini alabiliyor. Bu durumda inatlaşma nedenleri üzerinde durulması gerekiyor.

Çocuğunuza Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

Çocuğunuzun okula dönmesi konusunda ısrar edin.
Okula Gitme Zamanlarında Eskisinden Daha Kararlı Olun.
Okul Çalışanlarının Yardımını isteyin.
Çocuğunuzla Okul Korkusu Hakkında Konuşun.
Çocuğunuzun Akranları İle Zaman Geçirmesine Yardımcı olun.
     Çocuk bir gün birdenbire okula gitmek istemez; zorlamalar karşısında endişe duyar; panik içine girer, midesi bulanır, kusar, başı döner, ağlar gitmemekte direnir. Bazıları zorlamalara dayanamayıp yola çıkar, ya yarı yoldan döner, ya sınıftan çıkar eve gelir. Başlangıç bazen sinsidir. Ön belirtiler günlerce sürebilir. Çocuk neşesizdir, uykuya dalmakta güçlük çeker. İştahı kesilir, ödevlere karşı ilgisi azalır. Her sabah bedensel bir yakınmayla uyanır. Başı, karnı ağrır, midesi bulanır ve sonunda bir gün okula gitmeyeceğini söyleyiverir. Neden olarak, öğretmenden korktuğunu ya da arkadaşının kendisini rahatsız ettiğini söyleyebilir. Bazı çocuklar ise tanımlayamadıkları bir korkudan söz ederler. Çoğu zaman evde rahattırlar. Şiddetli vakalarda çocuklar evde de huzursuzdurlar. Bağlı ve bağımlı oldukları aile bireyini(bu genellikle annedir) BİR yere bırakmaz, peşinde dolaşırlar. Kronik anksiyete (sürekli kaygı) içindedirler, hiçbir şeyle oyalanamazlar. Belirtiler genellikle okula gitme vaktinde yoğunlaşır, okuldan ayrılma vaktinde azalır ve daha çok Eylül, Ekim aylarında ortaya çıkar.
     Yapılan çalışmalar, özellikle ilkokul döneminde olan çocukların yüzde beşinin okul korkusu yüzünden okuldan geri kalmakta olduğunu göstermektedir. İlköğretim ikinci devrede ve lisede de görülebilen okul korkusunun tedavisi yaşı küçük olan çocuklarda daha kolay olmaktadır.

Okul Korkusunun Nedenleri:

Okul korkusu ne şekilde ortaya çıkmış olursa olsun, kaynağı genellikle anneden ya da anne yerine geçen kişiden ayrılma korkusudur. Bu hastalık aslında bir aile nevrozudur. Okul korkusu olan çocukların bulunduğu ailelerde genellikle aile bireyleri birbirine çok bağlı ya da bağımlıdırlar. Sürekli biri öbürüne bir şey olacağı korkusunu yaşar.
En sık görülen nedenler olarak şunlar söylenebilir:
Anne ya da baba sürekli anksiyeteden (kaygıdan) yakınmakta ve kendilerine bir şey olacağından korkmaktadırlar.
Anne-baba çocuğa okulda, yolda bir şey olacağından korkmaktadırlar.
Çocuk kendi yokluğunda anne ya da babasına bir şey olmasından korkmakta ya da kendisini terk edip gideceklerinden korkmaktadır.
Çocuk anne ve babasının yokluğunda kendisine bir şey olacağından korkmaktadır.
Okul korkusu geliştiren çocuklar genellikle başarı kaygısı olan, uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen çocuklardır. Bu kişilik özelliklerine sahip çocuklarda tetiği çeken bir etken hastalığı başlatır (ailede hastalık, ailede sosyoekonomik bir kriz, kardeş doğuşu, göç, bir kayıp, okul veya öğretmen değişikliği, okulda onurunu, bedeninin tehdit eden bir durum gibi).

Neler Yapılmalı?

Okul korkusu mutlaka bir çocuk psikiyatristi ya da psikolog tarafından değerlendirilmelidir. Bu hastalığın tedavisinde, çocuğun bireysel tedavisi yanında aile tedavisi de gerekebilir. Bu nedenle, okul korkusu olan bir çocuğunuz varsa öncelikle hastanelerin Çocuk Ruh Sağlığı Bölümlerinden yardım almanız önerilir.
Okul Korkusunu Yenmesi İçin Çocuğunuza Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz?

Çocuğunuzun okula dönmesi konusunda ısrar edin:

Okul korkusunda yapılacak en iyi şey, çocuğunuzu mümkün olduğunca çabuk okula geri götürmenizdir. Okula devam çocuğunuzun okul korkusunda yaşadığı fizyolojik belirtilerin azalmasına yardımcı olur ve sonunda çocuğunuz okula gitmekten yeniden zevk almaya başlar. Bu nedenle çocuğunuzu okula gitmeye devam ettiği sürece kendini daha iyi hissedeceği konusunda ikna edin.

Okula Gitme Zamanlarında Eskisinden Daha Kararlı Olun:

Önceleri okul sabahları güç olabilir. Çocuğunuza kendisini nasıl hissettiğini sormayın bu durum çocuğunuza şikayet etmek için fırsat ve cesaret verecektir. Çocuğunuzu gözleyin, eğer ev içinde dolaşabiliyor ve çok rahatsız görünmüyorsa okula da gidebilecektir. Eğer çocuğunuzun fiziksel yakınmaları varsa ve genel yakınmalarına benziyorsa, çok fazla tartışmadan onu hemen okula hazırlayın ve gönderin. Eğer çocuğunuzun sağlığı konusunda endişeli iseniz doktor kontrolü yararlı olacaktır. Aksi halde okula gönderin ve öğretmeni durumdan haberdar edin, çocuğunuz ciddi bir şekilde hastalanırsa sizi arayıp haber vermelerini isteyin.
Çocuğunuz okula geç kaldığında, servisi kaçırdığında, mutlaka onu okula göndermek için başka çözümler geliştirin ve en kısa zamanda okula gönderin. Bazen çocuğunuz kendiliğinden eve dönebilir, bu durumda da yapmanız gereken onu okula geri göndermektir.

Okul Çalışanlarının Yardımını isteyin:

Çocuğunuzun öğretmenini konu hakkında bilgilendirmeniz, öğretmenin çocuğunuzu anlaması konusunda yardımcı olur. Öğretmenin bilgilendirilmesi, öğretmenin çocuğunuzun bazı davranışlarını daha toleranslı olmasını sağlayabilecektir.
Eğer okulda bir hemşire varsa, hemşirenin de aydınlatılması yerinde olacaktır. Okul hemşiresine, çocuğunuz fiziksel yakınmalarla gelirse onu eve göndermek yerine, 10-15 dakika dinlenmesine izin verdikten sonra çocuğunuzu sınıfına geri göndermesini söyleyebilirsiniz.

Çocuğunuzla Okul Korkusu Hakkında Konuşun:

Okula gitme vakti dışında bir zamanda çocuğunuzla okul korkusu hakkında konuşun. Okul korkusu hakkında çocuğunuzu suçlamayın ya da küçümsemeyin. Bu durumun bir çok çocuk tarafından yaşanabildiğini ve zaman için kendisini mutlaka daha iyi hissedeceğini anlatın. Çocuğunuzu tam olarak neyin mutsuz ettiğini öğrenmeye çalışın. Çocuğunuza, olabilecek en kötü şeyin ne olabileceğini sorun. Eğer sizin bu konu hakkında yapabilecekleriniz varsa söylemesini ve elinizden geleni yapacağınızı söyleyin. Eğer çocuğunuz okulda fiziksel belirtilerin çok artmasından korkuyorsa, öğretmene ya da okul hemşiresine söyleyip, uygun bir yerde 10-15 dakika dinlenebileceğini söyleyin.

Çocuğunuzun Akranları İle Zaman Geçirmesine Yardımcı olun:

Okul korkusu olan çocuklar, okul dışında daha çok aileleri ile zaman geçirmek, evde oynamak, odalarında yalnız olmak ya da televizyon seyretmek vs. isterler. Bir çoğu geceleri arkadaşlarının evinde kalamaz, hemen eve dönmek isterler. Böyle durumlarda çocuğunuzu akranları ile vakit geçirmesi için teşvik edin. Çocuğunuzu çeşitli aktivitelere göndermek, arkadaşlarını evinizde geceleri kalmaları için davet etmek, çocuğunuza yardımcı olacaktır.

Net olmalısınız:

Önce ebeveyn olarak kendinizi gözden geçirin. Çocuğunuzdan ayrılırken çok mu dramatik davranıyor ve ondan kopamıyor musunuz? Bu, çocuğunuzda kaygı yaratıyor olabilir. Net olun ve giderken arkanıza bakmayın. Onu almaya geldiğinizde de mutlaka saatinden önce orada olun.
Çocuğunuzun ağlaması geçmiyorsa, bunun nedenini sorgulayın. Arkadaşlarından mı çekiniyor? Öğretmeniyle mi sorun mu yaşıyor? Bu konuda öğretmeninden görüş alın ve çocuğunuza direkt sorular sormaktan kaçının.
Uzun ve sık ağlamalar, okul fobisinin belirtisi olabilir. Okul fobisi; yoğun kaygı yaşayan, mükemmeliyetçi ve sosyal fobisi olan çocuklarda sık görülür. Bu durumda, mutlaka bir çocuk psikiyatrından destek alınması gerekir.

Fazla baskıcı olmadan kontrol altında tutun:

Eğer çocuğunuz bir önceki yıl okulda başarısız olmuşsa ve okula gitmek istemiyorsa, şu noktalara dikkat etmelisiniz:
> Bu yıl için kendisine bir hedef koymasını isteyin. Bu hedeflerini, bir kartona yazsın ve yatak odasının duvarına assın.
> Okulun ilk günlerinde üzerinde fazla baskı kurmadan onu kontrol edin.
> Okuldan döndüğünde onu coşkuyla karşılamayın. İlk günlerde arkadaşları hakkında çokça konuşabilir. Onu dinleyin ama dikkatini de derslere çekmeye çalışın.
> Başarılarını ödüllendirin. Başarısızlıklarında ise kendisini sorgulamasını isteyin. İlk iki ayda halen başarısızlıkları devam ediyorsa, uzman desteği alın. (Alıntıdır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder