Sınıf Tasarımının Öğrenci Başarısına Etkisi

Eğitim - öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala okullarımızda hareketlilikte devam etmektedir. Öğretmenlerimiz sınıflarını eğitim öğretime hazırlamaktadır. Çoğu zaman sosyal paylaşım sitelerinde öğretmen  arkadaşlarımız sınıflarından görüntüler paylaşmaktadır. Sınıflarında kendi hazırladıkları materyallerden tutunda duvarlara kadar eğitim - öğretim içeriği olan materyaller bulunmaktadır. Öğrenci başarısını artıracağı gibi göstermek olduğunu ve öğrenme ortamını boğacağı yönünde olumlu ve olumsuz bir çok yorum okudum bu sınıflar hakkında. Peki sınıf tasarımının öğrenci başarısına etkisi nasıldır? Bu konu hakkında yapılmış bir araştırmadan kısa bir alıntı yapacağım.

Sınıf Tasarımı İlkokul Öğrencilerinin Başarısını Yüzde 16 Oranında Artırıyor

İlkokul öğretmenlerimizin çok kaliteli olmasını ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak daha az bilinen önemli bir konu daha var: Çocukların eğitim gördükleri sınıfların başarılarındaki ya da performanslarındaki etkisi. Manchester Salford Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan ve üç yıl süren bir araştırmanın sonuçlarına göre ilkokul düzeyinde bir sınıfın tasarımı, öğrencilerin öğrenme gelişimlerini tek bir yıl içinde yüzde 16 oranında artırıyor.

Araştırma ekibi, İngiltere’deki üç bölgedeki 27 okulu ziyaret ederek çeşitli coğrafi ve sosyo-ekonomik kesimlerden gelen 150′den fazla sınıfta detaylı anketler gerçekleştirdiler. Araştırma sonucu raporu, yaşları 5 ile 11 arasında değişen 3,766 öğrencinin performansının sınıflarının tasarımıyla olan ilişkisini analiz etti. Ve ilk kez, sınıf tasarımının öğrencilerin başarı düzeylerinde dramatik bir etkisi olduğuna dair net kanıtlar ortaya koydu.

“Sınıf içindeki havanın kalitesi” gibi spesifik unsurlar daha önce araştırılmış olmasına rağmen ilk kez araştırmacılar gerçek okullara gittiler ve bir sınıfın tüm yönlerinin çocukların öğrenmesi üzerindeki etkilerini keşfettiler.

 Öğrencilerin Gelişimlerini Ölçmek

 Araştırmadaki her öğrencinin, yılın başında ve sonunda öğretmen tarafından verilen okuma, yazma ve matematik notlarına bakıldı. Böylece her konudaki gelişimleri hesaplanacaktı. Bu konular, tipik bir şekilde aynı sınıfın içinde öğretiliyor. Bu da sınıfın, ilkokul düzeyindeki çocuklar için kalıcı bir öğrenme alanını temsil ettiğini gösteriyor. Bundan farklı olarak ortaokulda öğrenciler farklı konular için odadan odaya geçiş yapıyor.

 Uygun Maliyetli Değişimler

Araştırma hem sınıflardaki öğretmenler için hem sınıflar tasarlayan mimarlar için hem de akademisyenler için tasarlandı. Araştırmada öğretmenlerin sınıflarında gerçek ve uygun maliyetli değişimler yapabilmeleri için bir dizi resimli seçenekler sunuluyor. Bu öneriler doğrultusunda sadece sınıfın düzenini ya da duvarlarda sergilenenlere yönelik seçimleri değiştirmek, somut bir etki yaratabilir ve üstelik hiç de maliyetli olmaz.

Araştırmacılar şöyle diyor: “Örneğin, bir öğretmenin yapılan çalışmaları öğrencileri heyecanlandıran ve motive eden bir ortam yaratmak için kullanma arzusunu anlayabiliyoruz. Ancak şöyle bir genel kuralı ortaya çıkardık: Öğretmen tarafından yaratılan çalışmalarla , öğrencilerin yaptığı çalışmaların arasında ince bir denge kurmak ve bu arada duvarın yaklaşık yüzde 20 ila 50′sini boş bırakmak, öğrenme için en ideal ortamı sağlıyor gibi görünüyor.”

Gelelim sınıfların içinin dışındaki okulun genel tasarımına… Araştırmadan elde edilen verilere göre okul içinde bir yerden bir yere ulaşma rotaları, tesisler ve oyun alanları, sınıfların kendisinin tasarımı kadar önemli değil. Yani başarıda aslolan sınıflar.

Sonuç olarak bu araştırmanın ilkokullardaki etkili öğrenme alanlarının tasarımına yönelik önemli bir etki yaratacağı ve gelişme sağlayacağı kesin.