11 Ağustos 2016 Perşembe

Sınıfta Yaratıcılığı Artırmak

Sınıfta Yaratıcılığı Artırmak
“Dağınıklık ve karmaşa tasarım eksikliğidir, bilgi göstergesi değil.” – Edward Tufte 

Yaratıcılığı Artırmak İstiyorsanız Sınıfınızdaki Dağınıklığı Azaltın 
Eğitimciler olarak derslere girmeye, seminerlere katılmaya, konferanslara gitmeye ve eğitimimize devam etmeye yıllarımızı harcadık. Ne kadar çok öğrenirsek o kadar çok yaratıyor ve biriktiriyoruz. Bu tür zengin kaynakları biriktirmek için harcadığımız bunca zaman ve çaba yüzünden bazılarından vazgeçmekte zorlanıyoruz. Ben bununla yıllarca savaştım. Bir gün sınıfıma girdiğimde çok önemli bir şeyi fark ettim: Sınıf, öğrencilerin birlikte çalışıp öğrenmelerine ilham veren bir yer olmaktan çok, bir öğretmenin deposuna benziyordu. Artık bunun değişmesi gerektiğini anlamıştım. 

Sınıf Kimin İçin Tasarlanır?
Evde her zaman uyguladığım kuralın aynısını okulda da uygulamaya karar verdim. Eğer bir şeyi geçtiğimiz altı ay ile bir yıl içinde hiç kullanmadıysak, onu muhtemelen bir daha kullanmayız. Objeler, sınıfın “değerli” alanını kaplamaya başlamasına rağmen sıklıkla ya da anlamlı bir şekilde kullanılmadığında dağınıklığa dönüşür. Anafikir çok basit gibi görünse de, bu işin çok büyük ve çok önemli bir girişim olacağını biliyordum. Sınıfta öğrenme ortamımızı düzenlemenin etkisi üzerine düşündükçe, öğretmenlik yapmadan önce yaptığım iç tasarıma yönelik çalışmaları hatırlamaya başladım. Araştırmaya devam ettikçe ve eğitimler aldıkça beyin dostu öğrenme ile ilgili edindiğim bilgiler, tasarıma yönelik bilgilerimle benzerlikler göstermeye başladı. Araştırmalar, ışığın ve mekan düzeninin fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde önemli bir etkisi olduğunu söylüyor. Mimari Nörobilim Akademisi’nin araştırmalarına göre mimari ortamın her bir özelliği, stres, duygu ve hafızaya yönelik belli beyin süreçlerini etkiliyor. Kendi öğrenme ortamlarımızın tasarımcıları olarak bizim işimiz, öğrencilerin öğrenmesi üzerinde pozitif bir fark yaratabileceğimiz bu kilit öğelerin bazılarına aşina olmaktır. 

Başlamak İçin Öneriler 
Bir sınıf öğretmeni olarak öğretmenliği ve öğrenmeyi pozitif bir şekilde dönüştürmeyi sağlayan bilimsel araştırmaları ve yeni fikirleri takdir ediyorum. Ancak yine de en çok cevabını aradığım soru “neden” değil, “nasıl”. Eğitim üzerinde pozitif bir etki yaratmak istiyorsanız size birkaç önerim var. Bilimsel, beyin dostu, düşük maliyetli, pratik ve etkili fikirleri sizinle paylaşmaktan heyecan duyuyorum. 

1. Alanınızı düzenleyin. Eğer bir malzeme öğrencilerin öğrenmesini doğrudan etkilemiyorsa, öğrencilerin öğrenmesine her gün sızmayacak bir yerde depolayın. Öğrenme mekanları, en basit tanımıyla öğrenmek için yaratılmış bir mekanı yansıtmalıdır. Eğer öğrenciler bu mekanın önecelikli kullanıcılarıysa, malzemelerin büyük bir çoğunluğu öğrenciler için olmalıdır. Sınıflar, öğretmenler için birer depolama tesisi değildir. 

2. Doğal Işıktan Faydalanın ve Doğayı Görünebilir Kılın. Bilimsel araştırmalar doğanın sağlığımız ve ruh halimiz üzerindeki faydalı etkilerini ortaya koyuyor. İlginç bir tıbbi araştırmanın sonucuna göre doğa manzarasına erişimi olan hastalar, pencereleri yan binaya bakan hastalara göre daha kısa süre hastanede yatıyor ve daha az ağrı kesici alıyorlar. 

3. Öğrencilerin Sınıflarını Sahiplenmelerine İzin Verin. Mimari Nörobilim Akademisi, insanların “kendilerine ait” olarak adlandırdıkları mekanlara sahip olabilmelerinin önemini paylaşıyor. Başkalarıyla paylaştığımız bir alanda, rahatlık duygusu ve istendiğimizi hissetmek, aktif olarak katılımda bulunmaya davet edildiğimizi hissetmemiz açısından çok önemli. Sınıftaki malzemeler düzgün bir şekilde organize edilmiş mi? Göz önünden kaldırılmış olsalar da ulaşılabilirler mi? Öğrencilerin bireysel kullanımına açık mı? Öğrencilerin sanat eserleri, onların güven duygularını ve kendilerine verilen değeri ortaya çıkaracak şekilde zevkli bir anlayışla sergilenmiş mi? Topluluk duygusunu teşvik etmek için fotoğraflar çerçevelenmiş ve yaratıcı bir şekilde sergilenmiş mi? 

4. Sıraların düzenini bozun. Esnek oturma seçenekleri harekete, işbirliğine ve yaratıcılığa olanak sağlar. Mobilya, sınıfın içinde tek bir biçimde ve değişmez şekilde olmamalıdır. Öğrencilerin rahatlık için seçenekleri olmalı. Eğer uzun saatler boyunca anlamlı çalışmalar yapmalarını istiyorsak, bunu yapmaları için onlara bu alanı ve oturma düzenini sağlamalıyız. Son olarak öğrencilerinize kendi alanlarında ne istediklerini sormanızı tavsiye ederim. Her şeyden önce sınıfları tasarlamamızın esas sebebi öğrencilerimiz. Onların da duyulmayı bekleyen inanılmaz fikirleri var.
(Alıntıdır) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder