2 Temmuz 2015 Perşembe

Sevgi Nasıl İletilmelidir?


Sevgi Nasıl İletilmelidir?

Çocuklar duygusal varlıklardır, duygularıyla iletişim kurarlar.
Çocuklara sevgi genel olarak dört yolla iletilebilir;
a) Gözle iletişim.
b) Bedensel iletişim.
c) Odaklaştırılmış ilgi.
d) Disiplin.

Maalesef günümüzde anne babalar bunlardan disiplini uygulamaktadırlar. Fakat ne acıdır ki; çoğu zaman yanlış uygulanmaktadır. Çok iyi disiplin görmüş ama sevilmediğini hisseden pek çok çocuk vardır. Anne ve babalar genelde ikisi aynıymışçasına, disiplinle cezayı aynı şey zannederler. Kendilerine böyle sevgi gösterilmemiş çocuklar aşırı sessiz, biraz asık suratlı ve içine kapanıktırlar. Sevgiyle büyütülen bir çocukta görülen tabiilik, içtenlik, merak ve çocuksu taşkınlık onlarda yoktur. Ve ergenlik dönemine girerken bu çocuklarda genellikle davranış problemleri ortaya çıkar, bunun da sebebi; anne ve babalarıyla arasında güçlü bir sevgi bağı olmayışıdır.

Çocuğunuza Sevginizi Nasıl İletiyorsunuz?
 

Günümüzde pek çok çocuk ailesi tarafından gerçekten sevildiğini hissedememektedir. Oysa her anne baba, şüphesiz, çocuklarını sever. Fakat çoğu zaman araştırmalar çocukların bir şeyden yoksun edildikleri, aileleri tarafından onlara verilmesi gereken bir şeyin kendilerinden esirgendiğini hissettiklerini ortaya koymuştur. Bu eksikliği hissedilen şey kayıtsız şartsız sevgidir. Anne babaların çocuklarını sevmediklerini söylemiyoruz. Fakat çocukların durumuna baktığımızda bazı anne babaların sevgilerini çocuğa nasıl ileteceklerini bilmediklerini gösteriyor. Bir çocuğun midesinin doyurulmasından daha önemlisi, "Duygusal açıdan beslenmesidir." Çocuklar arasında duygusal açıdan iyi beslenenlerle, iyi beslenmeyenler çok kolay fark ediliyor. Tabi ki bu besinin çocuk tarafından alınışı gelişim aşamalarına uygun olarak farklılık gösterebilir.
 
Gözle İletişim Ve Dokunma


Size çok garip gelecektir ama yapılan incelemeler anne ve babanın çocuklarına ancak giyinme, soyunma, arabaya binme gibi ancak gerektiği durumlarda yardım ederken dokunduklarını ortaya çıkarmıştır. Durup dururken çocuğuna dokunan pek az anne baba görürsünüz, burada kastettiğimiz yalnızca çocuğu kucaklamak ve öpmek değildir. Herhangi bir bedensel temastan söz ediyoruz. Bir çocuğun omzuna dokunmak, sırtını sıvazlamak saçlarını okşamak, gibi çok basit ama çocuğu duygusal yönden besleyen davranışlardan bahsediyoruz.

Anne ve babalar çocuklarına adeta birer mekanik yürüyen bebek gözüyle bakmaktadırlar ve çocuklarının duygusal güvenliğini ve başarılarını sağlamak için kaçırdıkları fırsatların farkında değildirler. Göz iletişimi ve bedensel iletişim çocuklarımızla aramızdaki günlük hayatımızın içine girmeli tabi ve içten olmalı, gösterişli ve abartılı olmamalıdır. Göz iletişimi ve bedensel iletişim uygulayan anne babaların çocuklarının başkalarıyla iletişim kurmaları daha kolay olacak, dolayısıyla da çevresinde sevilecek ve kendi kendisine karşı saygılı olacaktır. Bunlar çocuğumuza verebileceğimiz en değerli iki armağandır. Gözle iletişim ve bedensel iletişim çocuklarımızla olan günlük yaşantımızın içine girmeli, doğal ve içten olmalı, gösterişli ve abartılı olmamalıdır.
 
Bazı anne babalar erkek çocuklara böyle davranılmayacağını, öyle olursa kendilerini kız gibi hissedebileceklerini, ana kuzusu çocuklar haline geleceğini düşünebilirler. Bu kesinlikle doğru değildir, aksine bunun tam tersi doğrudur. Erkek bir çocuğa gözle iletişim ve bedensel iletişim özellikle de babası tarafından karşılandığı oranda erkek olma cinsiyetiyle özdeşleşecek ve o oranda bu kimliği benimseyecektir. Anne babalar ayrıca erkek çocuğun yaşı ilerledikçe sevgi, özellikle bedensel sevgi ihtiyacının son bulduğunu düşünürler. Gerçekte ise, bir erkek çocuğun bedensel iletişimine duyduğu ihtiyaç hiçbir zaman son bulmaz, sadece ihtiyaç duyduğu bedensel iletişim tipi değişir o kadar.

Bir öğretmen arkadaşımız okuluna ilk geldiği zaman bir çocuk dikkatini çekmiş. Arkadaşlarına o çocuktan bahsedip, "Çok asil bir çocuk, maşallah ne kadar güzel yetiştirilmiş" demiş. Birkaç gün sonra abisi çocuğu ziyarete gelmiş. Kendisi de yanlarındaymış. Abisi çocuğu kucağına almış, boynuna sarılmış, defalarca öpmüş. Abisi çocuğa böyle davranıyorsa, annesi kim bilir nasıl davranıyordur diye düşünmüş. İşte  o çocuğun asil davranışları, yetiştirilme tarzından kaynaklanmıyor mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder